Dicle Üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversiteden akademisyenlerin, Tarım Bakanlığı uzmanlarının, TOBB ve TURİB ile Karacadağ Kalkınma Ajansı gibi kuruluşların oluşturduğu çalışma grubu Diyarbakır'da "Gelecekte Diyarbakır'ın Tarımsal Perspektifi Çalıştayı" düzenledi.
Dün itibariyle başlayıp bugün Dicle Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen programla sona eren çalıştaya Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci katıldı.
Programda Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Türkiye Odalar Birliği Başkanı Mustafa Rıfat Hisarcıklıoğlu, Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su'nun açılış ve selamlama konuşmalarından sonra katılımcılara hitapta bulunan Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, bakanlık olarak tarım alanında yaptıkları çalışmalar hakkında konuştu.
"Desteklemelerimiz dünden bugüne artarak devam ediyor"
Çiftçilik kavramına verilen değeri aktaran Kirişci, "Uzun bir dönem 'babam çiftçiydi' demekten utanan bir nesli gördük ama bugün 'Yeniden kırsala veya köye geri dönmek istiyorum.' diyen kadınlarımız, gençlerimiz, emeklilerimiz ve vatandaşlarımız var. Bunları cesaretlendirmek ve önlerindeki engelleri kaldırmak için bakanlık olarak gerekli desteği verdik, veriyoruz. Geçmiş dönemden bugüne destekler artarak devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Tarımın mevzuat açısından eksiğinin kalmadığını ifade eden Kirişci, "12 temel kanun gündeme geldi ve şu anda bu kanunlar icra ediliyor ve buna ilişkin uygulamaları görüyoruz. Bu ülke tarım ülkesi olmasına rağmen bir tarım kanunu yoktu. Lisanslı depoculuk denildiğinde bir komisyonumuz olmasa da sahiplendik ve lisanslı depoculuğun hayat bulması için büyük gayret sarf ettik." diye belirtti.
Tarım sigortası alanında katedilen başarıya dikkat çeken Kirişci, "Bugün tarım sigortası var ve 'İçeriğine bu poliçe de dahil edilsin, şu risk de şurada yer alsın.' diye her geçen gün talep artıyor ve bundan memnun oluyoruz çünkü medeni üreticiler dünyanın dört bir yanında bunu arzu etmiş ama bunda başarılı olabilen nadir ülke olmuştur. O ülkelerin en tepesine gelmiş durumdayız." dedi.
"Yaş kozayla ilgili desteklerimizi yüzde 100 arttırıyoruz"
Kirişci, "Bu ülke tohum ithal eden ve ithal tohumlarla üretimini yapan bir ülkeydi. Üreten ve tohum yetiştirmek isteyen kardeşlerimizin akıl terleri ödüllendirilmiyor, ellerinden alınıyordu. Islahçı Hakları Kanunu'nu getirdik ve bu çerçevede kendimize olan yeterliliğimiz yüzde 31'lerden yüzde 94'lere çıktı. Yüzde 6'lık bir açığımız var. Türkiye'nin bir ihracatçı ülke olmaması için herhangi bir engel kalmadı. Biraz daha gayret gösterirsek inşallah bunlar da gerçekleşmiş olacak." şeklinde konuştu.
Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu çıkana kadar 32 yılda 2 milyon hektar alanın kaybedildiğini, bu kanunla tüm çabalara rağmen sıfırlanmasa da en azından yavaşlattığını sözlerine ekleyen Kirişci, bu kanundan dolayı kentsel veya endüstrileşme adına bazı alanlara ihtiyaçlarının olduğunun altını çizdi.
Kirişci, "Su ürünleri alanında Türkiye 1,4 milyar dolarlık ihracat yapan bir ülke konumuna geldi. 200 milyon dolarlık da ithalatımız var. 1,2 milyar dolarlık net dış ticaret fazlamız var. Daha fazlasını da yapabiliriz. Ülke olarak su zengini değiliz, orta halliyiz. Suyu bilinçli kullanmak, toprağa dikkatle işlemek ve üretim faaliyetlerimizi de aynı şekilde yürütmek durumundayız." dedi.
Kulp ilçesinde yürütülen ipekböcekçiliği faaliyetine yönelik desteklerini yüzde 100 arttırdıkları bilgisini paylaşan Kirişçi, "Kulp ilçemiz, Türkiye'deki ipek böcekçiliği konusunda aslan payını alıyor, büyük faaliyeti var. İnşallah 80 lira olan yaş kozayla ilgili desteklerimizi yüzde 100 arttırarak 160 liraya çıkarıyoruz. Aynı şekilde koza tohumuyla ilgili olarak da kilogram başına 120 Liralık desteği 240 Liraya çıkarıyoruz. (İLKHA)
