Bdp'nin yeni Anayasa Hazırlık Komisyonu Üyesi Altan Tan partilerinin yeni Anayasa çalışmalarında kırmızı çizgisinin evrensel hukuk olacağını söyledi.

Yeni Anayasa hazırlanırken bir ölçü konulması gerektiğini söyleyen Tan, "Öncelikle bir ölçüde anlaşmak gerek. "Hammurabi Kanunları'nı esas alıyorum' diyen de olabilir. Neyi, hangi çerçevede tartışacağız. Bunun ölçüsü olmalı. O ölçü bizim için evrensel hukuk kurallarıdır" dedi.

Yeni Anayasa için çalışmalara başlayacak Hazırlık Komisyonu'nun Bdp'li üyelerinden Altan Tan 19 Ekim'de yapılacak toplantı öncesi ANKA'nın sorularını yanıtladı. İlk toplantıya nasıl bir hazırlıkla girileceği sorusuna Tan şu yanıtı verdi:

"Olmaz olmazlar, kırmızı çizgilerden bahsediliyor. Bizim kırmızı çizgimiz evrensel hukuk kurullarıdır. Keyfi bir Anayasa hazırlığı yapılmayacağına göre bir ölçü koymak gerek. Bu ölçü de en gelişmiş ülkelerdeki evrensel hukuk kurallarıdır. Bir ölçüde anlaşmak gerek önce. Aykırı olsun diye söylüyorum. "Hammurabi Kanunları'nı esas alıyorum' da diyebilirler. Neyi tartışacağız, hangi çerçevede tartışacağız, bu noktada ölçümüzü koymalıyız. AB kriterleri mi, gelişmiş ülke anayasaları mı?"

-"KOMİSYON ŞEFFAF OLSUN" ÇAĞRISI-

Yeni anayasa çalışmasının en az bir yıllık süreyi öngördüğüne dikkat çeken Tan, "Meclis bu tartışmaları mı bekleyecek? Anayasa değişikliğini beklemeden, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller başta olmak üzere yoldaki dikenleri, tuzakları temizleyebiliriz. Anayasa bitene kadar yan gelip yatarsak bir şey yapamayız. Dikenleri temizlersek siyasi ortamın yumuşamasını sağlar, daha da sağlıklı bir ortamda Anayasa yapmış oluruz" dedi. Tan, komisyonun şeffaf olmasının da önemine dikkat çekerek, tutanakların yayınlanmasını ya da ayrıntılı açıklamalar yapılmasını önerdi.

Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı AB üyesi ülkelerin çalışmalarını içeren bir kitabı incelediğini, toplantı öncesi de ileri demokrasinin yerleştiği ülkelerin Anayasaları, bölgesel yönetimlerle ilgili envanterleri değerlendirdiklerini söyleyen Tan, vatandaşlık tanımından anadilde eğitime, özerklik, federasyondan valilerin halk tarafından seçilmesine kadar pek çok modelin de tartışılabileceğini söyledi.

-BAŞBAKAN'A ZERDÜŞTLÜK YANITI-

Bdp Diyarbakır Milletvekili Tan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Bdp'nin verdiği başörtüsü-kravat önerisiyle ilgili "Zerdüşt dininden olanlar" sözlerine yanıt verdi. Başbakan Erdoğan'ın açıklaması için "Seviyesiz bir dil" yorumu yapan Tan şunları söyledi:

"Başbakan'ın seçim sürecinden bu yana sarf ettiği bu sözleri Müslüman Kürtlerde infial yaratıyor. Başbakan Yozgat'ı, Maraş'ı, Kayseri'yi, Rize'yi, Konya'yı elde edeyim derken Müslüman Kürtleri kaybediyor. Bu Zerdüştlük-Müslümanlık meselesi değil, hak-hukuk meselesi. Zerdüşt, Müslüman'ın hakkını savunamaz mı? Bülent Arınç 2002 seçimlerinde Maraş meydanında yarı ağlamaklı, "Başörtüsü namus meselemizdir' dedi. Ne oldu da 9 yıldır Maraş meydanındaki namus meselesi ortadan kalkmadı. Bugün zamanı değil, Anayasa Mahkemesi kararı, devletin hassasiyeti Arınç aday olup bunu söylediğinde hassasiyetleri bilmiyor muydu, yoksa milleti mi kandırdı? Bunların cevabı verilmeli. Alıştılar, kum torbası bir CHP vardı. Tek taraflı bindiriyorlardı. Bdp ile bütün ezberleri bozulacak. Ya doğru düzgün demokratik çizgiye gelecekler ya da nakavat olacak, abondene olacak, felekleri şaşacak."

Editör: Haber Merkezi