Çayır mevkiindeki tarihi Höyükte (Gır) ve köylülerin yapmış olduğu ihtiyaci kazılarda çanak-çömlek kalıntılarına rastlanmıştır. Eski ve tarihi bir yerleşim yeri olan Korukçu Köyü, Dicle nehrinin ortasında, kenarlarında ve yakın yerlerde oluşan ve eski dilde 'Korux' adı verilen yeşil otsu bitki topluluğundan adını alır. Zamanla bu bitkiler yok olup kaybolduğundan 'Korux Çu', daha sonra da Resmi kayıtlara 'Korukçu' olarak geçer ve bugünkü adını alır.

Başka bir rivayete göre ise yerleşim bölgesinde yaşayan gayrimüslimlere (Ermenilere) Korux denmekteydi. Ermeni Tehciri ile buradan göç edenlere Korux gitti anlamına gelen Korux Çu ardından da bu isim birleştirilerek bugünkü ismi olan Korukçu adını alır. Korukçu Köyü hem Batman-Diyarbakır karayoluna hem de demiryoluna yakın olduğundan doğu-batı yönündeki yolculuklar için avantajlı bir konumdadır. 90'lı yıllara kadar tren Babahaki durağında dururken şu anda durmamakta olup en yakın tren istasyonu Çöltepe Köyünde bulunmaktadır.

4.jpg

Korukçu köyünde daha önce Ailevi aileleri vardı. Köyde Bazı Alevi Aileler yakın zamana kadar tarla icra paraları alıyordu. Bu aileler daha sonra Seyithasan ve Türkmenhacı köyünde yerleştiler.

Korukçu köyünde, Çanakkale savaşına katılan ve şehit olan, Derviş Ali İbrahim oğlu Bismil Korukçu köyü şehadeti 1916 -

Hasan Vural Dedelerine Hasan Efendi demesinin, Dedemiz Hasan Efendi (ailemize ağa değil halk arasında Efendi denilmektedir. Ağalığın üstü saygı duyulan anlamında) Dedemiz Hasan Efendi Osmanlı döneminde Kulp İlçesinde yaşıyordu. Osmanlı Mirliva’sıydı. Mirliva (Osmanlıca: ميرلوا), Osmanlı Devleti'nin son dönemi ve miralay rütbeleri arasında olan ve günümüz rütbelerinden tuğgeneral ve tümgeneral rütbelerine denk bir askeri rütbe) Dedem Hasan efendi Osmanlı ile anlaşmazlık üzerine altın ve malları ile birlikte Bismil bölgesine geldi. Hasan efendinin oğulları ve kızları ile birlikte Bismille geldi. Osmanlı devletinde 7 köy satın alındı.

3.jpg

Kulp’tan Bismille gelen Mehmet Oğlu Hasan efendi 1901 Yılında vefat etti.
köyleri oğullarına paylaşım olarak;

1-Süleyman Efendi; ( Ö,1916) Korukçu köyünü,

(Süleyman efendinin eşi Seyran, Muhammed kızı (Tepe nahiyesinde (Mala Mehmihacı Ahmet ağanın kızkardeşi) idareciliği ile 7 köyü yönetebilecek vizyon sahibi güçlü bir kadın olduğudur.

2-H. Yusuf Efendi (ö 1927); Yenice köyünü,

3-Feyzi Efendi (Ö, 1934) Karacik köyünü;

4-Şevket Efendi (Ö, 1917) Çamelü köyü;

5-Sırrı Efendi; (Ö, 1943) Tezekli köyüne

6-Fethi Efendi (ö, Gunduk köyüne

7- H.Reşat Efendi (ö,1981) Kurmuşlu köyüne,

Bu köyler soy isimleri ayrıda olsa hepsi amca çocuklarıdır.

Kızları; Hatice, Tepe’de Malamehmiheci Halil ağanın eşi ve Aluz köyünde Mustafa Çelebi’nin annesi)

2. Kızı Rabia (Ö, 1938) Koğuk köyünde Bahri Tanrıkulu’ annesidir.

3. Kızına vedha’dir

Korukçu köyüne yine köyde tapusu bulunan Tepe nahiyesinde Mala mehdihacı ailesinde Emin Kahraman’nın çocuk ve torunları da Korukçu köyündedir.

1.jpg

KÜLTÜR;

Köyün önemli gelenekleri arasında şunlar sayılabilir. Köyün % 100'ü Müslümandır. Tepe’de Çelebi dedeleri Muhammed’ın Yeğeni Melle Mehmet Selim oğlu Mele Emin Avşar doğumu 1974 vefatı 1941 islam uğrunda bölgede bir sürü çalışmalar yaptı. Halkın gönlünde taht kurdu.
Mele Muhammed Emin, yaşadığı dönemde insanları dini bilgileri ile kendine hayran bırakan Seydayé Melle Muhammed Emin in kabri bulunmaktadır.
Köyde bir düğün olması durumunda düğün sahibinin komşuları ve yakınları şehir dışından veya çevre köylerden gelen misafirleri ağırlayabilecekleri oranda evlerine götürerek misafir olarak ağırlar.Bayramlarda yetişkin erkekler bir arada köyün bütün evlerini gezerek bayram kutlamasında bulunurlar.Perşembe günleri köyde yaygın olan adıyla Şiva Mıriya (Ölmüşlerin hayrına verilen akşam yemeği) denilen ve yardımlaşma amaçlı yapılan yemekler muhtaç insanlara verilirdi. Kayalık denilen bölgede öksürük rahatsızlığı veya bademcikleri şişenlerin içinden öksürerek geçtiklerinde şifa bulduklarına inanılan Qula Küxüké (Öksürük Geçidi)adı verilen kayalık bulunmaktadır. Saman yapımında kullanılan patozların çalıştığı dönemde ve tezeklerin yapımında köyün gençleri imece usulü ile çalışırlar.

2.jpg

Evler topraktan yapılmakta olup iç sıva ve badanalarında Çöltepe mevkiinden getirilen ve halk arasında Xuliya Spi (Beyaz Toprak) olarak adlandırılan toprak kullanılırdı. Son yıllarda betonarme binaların arttığı da görülmüştür. Çoğunluğu ilkokul mezunu olan köyde okur-yazar oranı %90 civarındadır. Üniversite mezunu az olmakla birlikte 8 yıllık zorunlu eğitime geçildikten sonra ortaöğretime devam eden öğrenci sayısında büyük artış görülmüştür.

Coğrafya;

Diyarbakır iline 64 km, Bismil ilçesine 7 km uzaklıktadır. Diyarbakır-Batman karayolu 6. kilometrede sağa doğru dönüldüğünde Dicle Nehrinin hemen başucunda bulunur. Pamuk Çayı ve Dicle Nehrinin birleştiği (Seré Duavé) yerden doğuya doğru yaklaşık 15000 dönüm arazisi bulunur. Bismil, Babahaki,Ofköy, Çöltepe, ve Bozçalı köyleri ile komşudur. Verimli tarım topraklarında buğday, arpa, mercimek, pamuk, tütün, mısır, karpuz ve her çeşit sebze yetiştiriciliği köylülerin geçimlerini sağlayan ürünlerdir. Köye daha sonra, Orak, Yılmaz, Erkek, Avşar, Güneş, Meriç, Özdemir, Dayancı ve Ayaz ailelerinde gelmişlerdir.

Köye 1985 yılında elektrik gelmiştir.
Köyün 2022 yılı, 475 nufusa sahip olup, şu an Muhtarı Yılmaz Yanık’tır.

Editör: Haber Merkezi