Bismil İlçesinde tahıl türündeki hububatların hasatlarının yapılması ile beraber her yıl ortaya çıkan anız yangınları çevreye büyük zararlar verirken yol kenarında yakılan anızlar yoldan geçen sürücülere zor anlar yaşatıyor. Bu nedenle Bismil Diyarbakır Karayolunda sık sık kazalar meydana geliyor.
Sürücüler duruma tepki gösterdi
Gece saatlerindeki anız yangını nedeniyle zar zor ilerleyen sürücüler duruma tepki gösterdi. Sürücülerden birisi şöyle konuştu;
“yol kenarında yakılan anızlardan dolayı oluşan dumanlar bizi çok kötü olumsuz etkiliyor. Önümüzü görmekten zorlanıyoruz. Allah muhafaza kaza yapma riskimiz çok yüksek. Her yıl bundan dolayı kazalar meydana geliyor insanlar hayatını kaybediyor. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı bugün burada kaza meydana gelse bir insanın canını kaybetmesine sebep olsa bunun hesabını kim verecek yazıktır günahtır. Bu gece yakılan anızdan dolayı kaza yapmamak için dua ederek dumanın içinden geçtik. Buradan yetkililere sesleniyoruz; insanlar araçlarıyla seyahat ediyor kimisi ailesiyle evine gidiyor kimisi iş icabı seyahat ediyor. Bu yakılan anızlardan dolayı sürücüler tehlikeye giriyorlar. Sürücüleri tehlikeye sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Yetkililer bu anız yakılmalarına derhal son verilmeli.”
Anız yakmak toprağa ve mahsullere büyük zararlar veriyor
Anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden olur. Anız yakılması su ve rüzgâr erozyonunu artırmakta, bu nedenle toprağın en değerli üst katmanları rüzgâr ve su ile taşınarak yok olmaktadır. Anız yangınları komşu tarlalardaki hasat edilmemiş ürünlere, traktörlere, meyve bahçelerine, bunların etrafındaki çitlere, telefon direklerine, civardaki yerleşim yerlerine, ormanlara, koruluk ve ağaçlık bölgelere telafisi mümkün olmayan yangınlara sebebiyet verebilir. Anız yakımı doğal dengeyi de bozarak yangınlar sırasında arazide yaşayan pek çok yaban hayvanı yuvalarını terk etmekte veya ölmektedirler.
Organik maddenin toprağa kazandırdıkları ise organik maddenin bir ayrışma ürünü olan humus, bitkilerin gelişmesi için gerekli olan bitki besin maddelerinin bir kısmının kaynağını oluşturur. Organik madde toprakta yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamaktadır. Toprakta kümeleşmeyi temin ederek erozyon ile taşınmasını önlemektedir. Toprağın iyi havalanmasını sağlamaktadır. Topraklarımızda zaten yüzde 1’den daha az olduğu belirlenmiş olan organik madde, bitkisel bir artık olan anızın yakılması ile giderek yok edilmektedir. Kısaca organik madde miktarının azalması veya yok edilmesi toprakları daha verimsiz bir hale getirmektedir.
Anız yakmanın diğer bir zararı toprak yüzeyinde bulunan mikroorganizmaları öldürmesidir. Oysa toprakta bulunup gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik madde parçalanır, ayrışır ve humus dediğimiz şekle dönüşür. Yapılan denemelerde anız yakımı ile ilk yılda kök çürüklüğü hastalığında azalma olduğu, ancak ikinci yıl bu hastalığın daha da arttığı görülmüştür. Anız yakılmasının en önemli zararlarından birisi de toprağı su ve rüzgâr erozyonuna daha hassas bir duruma getirmesidir. Çünkü anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller, yüzey akış hızını azaltır, toprağa sızmasını sağlar. Böylece erozyonu önler. Anızların yakılmasıyla hayvan yemi olarak kullanılmasından başka, birçok yararı olan sap saman yok edilmektedir.
Anız yangınları komşu tarla, bahçe, çit, telefon direkleri, orman, koruluk ve ağaçlık alan gibi yerlere büyük zarar vermektedir. Anız yakımı doğal dengeyi de bozmaktadır. Yaban hayvanları yuvalarını terk etmekte veya ölmektedir. Bu kadar zararı varken peki neden anızı yakarız? Anız yakmak tehlikeli ve zararlıdır. Çiftçilerimiz anızı iyi tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, hasat sonrası hemen diğer bir ürünün ekimine geçilecek ise mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasın anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmamasını sağlamak gerekçeleri ile yapılmaktadır. Ancak bu çok yanlış bir uygulamadır ve ayrıca bu sebeplerin sağlayacağı fayda vereceği zararın yanında çok küçük kalmaktadır.