Yeni eğitim ve öğretim sezonunda İlköğretim ve Lise düzeyinde bugün için öğretmen açığımız kapanmış durumda. Son olarak yeni öğretmenin atanması ile Bismil’de belki de ilkkez öğretmen açığı kapatılmış durumda, Bu iyiye işaret. Ancak gördüğümüz kadarı ile yeteri kadar derslik yok. İlköğretim okulları ve Liselerde yine her sınıfta 60-70 öğrenci eğitim görmek zorunda. Bunun yanı sıra İlköğretimlerde ve bazı Liselerde maalesef hala ikili eğitim yapılmakta. Öğrenci fazlalığı ve okul yetersizliği yüzünden bir kaç okul dışında tüm okullarımız ikili eğitimde. Çağdaş eğitim sisteminde ikili eğitim iflas etmiş durumda. İkili eğitim demek; öğrencilerin sabah gittiği okula öğleden sonra gitmemesi demektir. Uygar ülkelerin tamamında bu sistem kaldırılmıştır. Normal eğitim sistemi, tekli eğitimdir. Yani; Öğrencilerin tamamı hem sabah hem de öğleden sonra okula gidip, eğitim görmektedir. Öğrenci fazlalığı ve okul sayısının azlığı yüzünden okullarımız sabah ve öğleden sonra farklı öğrencilere hizmet vermektedir. Durum böyle olunca da eğitimde kaliteden söz etmek imkansız hale gelmektedir.
Tatil döneminde Bismil İlçe Milli Eğitimi gerçekten de imkanlar ölçüsünde iyi çalıştı. Okul onarımları zamanında ihaleye çıkarılıp, yeni sezona yetiştirildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Kemal Yılmaz’ın özverili çalışması sayesinde en azından bunun önlemi alınmış oldu. Diğer taraftan yatırım programında yer alan birçok okulun inşaatına başlandı ve inşaat halinde olan okullarımızı tamamlandı. Bunun 135 bin nüfuslu bir ilçe için yeterli olduğunu söylemek imkânsız ama mevcut imkânların zorlanıp, iyi kullanıldığını da söyleyebiliriz. Bunu da Milli Eğitim yetkililerinin başarısı olarak bir tarafa kaydetmemiz mümkün.
Bismil Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, gerçekten de eğitime önem veren bir yönetici. Milli Eğitimin başında da yeni atanmış iyi ve dürüst yöneticiler var. Eğitimde ki çalışmaların yeterli olduğunu söyleyemeyiz ama geçmişle değerlendirdiğimizde, Kaymakam Oğuzhan Bingöl sayesinde bugün için Milli Eğitim hizmetlerinin mevcut imkânları çok iyi kullanıp, hizmet ettiğini görmekteyiz. Bu tempo devam ettikçe eğitim kalitesinde de artışlar olacaktır.
 

TÜRKİYE’DE EĞİTİM SİSTEMİ

Türkiye'de ki eğitim sistemi öylesine derme çatma ki eğitim gören öğrencilerimizin tamamı büyük bir yarış içine sokuluyor. Sezon sonu yapılan sınavlara hazırlanan öğrenciler okulla birlikte dershane eğitiminden de geçip sınavlara hazırlanıyorlar. Bir 'yarış atı' gibi hazırlanan öğrenciler yılsonunda girdikleri ÖSYM sınavlarında başarıl olmak için büyük bir mücadele veriyorlar.
Türkiye'de ki eğitim sistemi uzun yıllardır tartışılıyor ve bugüne kadar sağlıklı bir yapıya kavuşturulduğunu söylemek mümkün değil. Türkiye'de maalesef eğitim eşitsizliği var. Üniversiteyi okumak isteyen öğrenciler illa ki bir sınavdan geçiriliyorlar. Sınavda başarılı olmayan ve sınav heyecanına kapılan öğrenciler başarısız olduklarında ömür boyu akademik eğitimden uzak durmak zorunda kalıyorlar. Öğrencilerin becerilerine göre herhangi bir sınıflandırma da yok. Sadece tercih sistemi ile öğrencilere yön verilmeye çalışılıyor.
Öncelikle YÖK'ün yapısı değiştirilmeli ve herkese eğitim şansı verilmelidir. Son bir kaç yılda 81 İl'in tamamında Üniversite kuruldu ancak bu Üniversitelerin çoğu yetersiz. Yeteri kadar öğretim görevlisi yetişmediğinden, Fakülte yaşamına atılan öğrenciler de gerçek anlamda eğitimden geçirilemiyorlar, ayrıca mezun olan öğrencilere de iş imkânı sağlanamıyor. Ders veriliyor ama pratikte uygulamadığında başarılı olunamıyor.
Türkiye'de hızlı nüfus artışı var, ancak nitelikli bir nüfusun olduğunu söylemek mümkün değil. Önemli olan eğitimli ve nitelikli nüfustur. Bunu da kaliteli eğitimle sağlamamız mümkündür. Eğer Türkiye'de kaliteli eğitim yoksa ve eğitim eşitsizliği varsa nüfus yoğunluğu herhangi bir mana ifade etmez. Kuru kalabalıktan başka bir işe yaramaz!
Pazartesi gününden itibaren başlayacak olan yeni eğitim ve öğretim sezonu şimdiden hayırlı olsun....  M. ÇELEBİ

Editör: Haber Merkezi