Zirvede yaptığı konuşmada, etkinlikte yürütülecek çalışmaların ebeveynlerin çocuk yetiştirme sürecine katkı sunmasını temenni ettiğini belirten Göktaş, aile olmanın yalnızca aynı evi paylaşmakla sınırlı olmadığını vurguladı. Bakan, "Aile olmak; göz teması kurmak, sabır göstermek ve çocukların sessiz mesajlarını duymakla mümkündür" ifadelerini kullandı.
Günümüz dijitalleşme sürecinin aile yaşamını etkilediğine dikkat çeken Göktaş, birlikte geçirilen zamanın azaldığını, ekranların yüz yüze iletişimin yerini almaya başladığını söyledi. Çocukların dijital dünyada geçirdiği zamanın bazen olumsuz izler bırakabildiğini belirterek, oyun karakterleri, sosyal medya yorumları ve içeriklerin çocukları derinden etkileyebileceğini ifade etti.
"Dijital Tehlikeler Evimizin İçinde"
Dijital bağımlılığın, çocukların gerçek dünya ile bağlarını zayıflattığına dikkat çeken Bakan Göktaş, bilinçsiz dijital medya kullanımının; istismar, akran zorbalığı, zararlı içerikler ve nefret söylemi gibi tehditleri beraberinde getirdiğini söyledi. Bu olumsuzlukların evlerin içinde, çocukların odasında başladığını belirten Göktaş, ailelerin bu süreçte daha bilinçli olmaları gerektiğini vurguladı.
Çocuklara dijital dünyanın hem yararlarını hem de zararlarını anlatmanın önemine değinen Göktaş, ebeveynlerin çocuklarının dijital dünyasında aktif bir şekilde yer alması gerektiğini söyledi. "Ebeveynler olarak çocuklarımızın izlediği videolardan oynadığı oyunlara kadar her şeyi bilmeliyiz. Hiçbir ekran, anne şefkatinin ya da bir babanın ilgisinin yerini tutamaz" dedi.
Yeni Uygulama ve Dijital Detoks Kampları Yolda
Aile içi iletişimi güçlendirmek adına ücretsiz eğitimler ve rehberlik seminerleri düzenlediklerini ifade eden Bakan Göktaş, dijital bağımlılıkla mücadele kapsamında çeşitli çalıştaylar gerçekleştirdiklerini ve bu önerileri sosyal politikalara yansıttıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Çocuklarımızın sosyal medyanın karanlık dehlizlerinde kaybolmasına seyirci kalamayız” sözünü hatırlatan Göktaş, Türkiye’ye özgü bir model geliştirme hedefiyle çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Bu doğrultuda, çocukların ekran başında geçirdikleri sürenin azaltılması ve dijital güvenliğin sağlanması amacıyla "dijital detoks kampları" düzenlediklerini, burada ailelerin doğayla iç içe, sosyal ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak etkinliklere katıldığını aktardı.
Göktaş, yurt dışı örneklerinden esinlenerek geliştirilen yeni bir uygulama ile ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi etkinliklerini izleyebileceğini, ekran süresini kontrol edebileceğini ve güvenli internet kullanımının teşvik edileceğini açıkladı.
Yasal Düzenleme Yolda: Güvenli Dijital Alanlar Oluşturulacak
Çocukların dijital ortamda daha güvenli bir şekilde varlık göstermesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bakan Göktaş, bu konuda yürüttükleri çalışmalarda sona geldiklerini ve yakın zamanda yeni yasal adımların atılacağını belirtti. Sosyal medya platformlarının da çocukları koruyan algoritmalar ve içerik denetimleri geliştirmesi gerektiğini belirten Göktaş, aksi durumda daha ciddi önlemlerin alınmasının kaçınılmaz olacağını söyledi.
"2025 Aile Yılı, Slogan Değil, Eylem Yılı"
2025 yılının "Aile Yılı" olarak ilan edilmesinin yalnızca bir slogan değil, ailelerin yanında olunduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Göktaş, aileyi koruma ve güçlendirmeye yönelik birçok proje ve programı yıl boyunca hayata geçireceklerini kaydetti. Aile kurumunun, çocuklar aracılığıyla toplumun geleceğini şekillendirdiğine dikkat çeken Bakan, çocuklara bırakılacak en büyük mirasın sevgi dolu bir aile ortamı olduğunu sözlerine ekledi.
