Önceki gün basın toplantısı düzenleyen Sendika Başkanı Şafi Özperk ile yönetim kurulu üyeleri uyuşturucu kullanma yaşının 11'e kadar düştüğünü, okul çevreleri ve okul kantinlerinde esrar satılmaya başlandığını söyleyerek, 'polisin buna seyirci kalmaması, gerekli önlemlerin mutlaka alınması gerektiğini' dile getirdi.
Özellikle Petrolkent, 19 Mayıs Mahallesi ve Kuyubaşı Toku bölgesi başta olmak üzere kenar semtlerde ki okul kantinleri ve çevrelerinde küçük yaşta ki çocukların aracı kullanılarak esrar ve uyuşturucu satışı gerçekleştirdiği ve öğrencilerin küçük yaşta madde bağımlısı haline getirildiğini söyleyen Şube Başkanı Özperk ayrıca, bunun önlenmesi için Valilik, Milli Eğitim, Sağlık Müdürlüğü ve Emniyetin yer aldığı bir kurul oluşturulup, önlemler noktasında çözüm yollarının sürekli aranarak çocuklarımıza sahip çıkılması isteminde bulundu. Özperk Ayrıca, uyuşturucu ile mücadele kapsamında devletin sağladığı imkanlar ve diğer projelerle birlikte fonlar oluşturulup, bu konunun bilimsel anlamda da ele alınması isteminde bulundu.
Özperk'in iddiaları gerçekten de çok ilginçti. Örneğin; Edip Solmaz ve Musa Anter Halkevleri'nin önüne çöreklenmiş esrar satıcılarının buraya gelen gençleri de zehirlediğini söyleyerek; "Bu gibi kurumlar eğitim ve kültür yuvası olmalıdır ancak ne acıdır ki gözlemlerimiz bu eğitim yuvalarının esrar merkezi haline geldiğidir. Bu tehlikeli gidişata mutlaka son verilmelidir" dedi.
Küçük yaşta esrar kullanımı ile ilgili teknik bilgilerin nerden ve nasıl elde edildiğini sorduğumuz Özperk; "Emniyet Müdürlüğüne bu konuda başvurumuzu yapıp bilgi istedik ancak Emniyet bu konuda ketum davrandı ve bizlere çok az bilgiler verdi. Vali Turhan'la da rendevu talebinde bulunduk ancak Bakan Şimyek'in ilimize gelişi ile ilgili olarak bu istemimiz ertelendi. Emniyetin bizlere bilgi vermemesi işlerimizi zorlaştırdı ancak edindiğimiz intiba ve yaptığımız araştırmalar bu yönde, üstelik herkes gidip bu bölgelerde neler olduğunu görebilir... Polis isterse bu konuyu daha sıkı tutup, gençlerimizi bu bataktan kurtarabilir..." şeklinde yanıt verdi.
Özperk'in öğrencilerin esrar kullanması yönünde polisi suçlayıcı söylemlerde bulunması Emniyete de cevap hakkı doğmasına neden olmuştur. Bu konuda Emniyetin de kısa sürede açıklama yapmasını bekliyoruz.
Toplantıda söz alıp ben de acizana fikirlerimi dile getirdim ve; "Doğrudur bölgemizde maalesef huzur yok, şiddet ortamında diken üstünde yaşıyoruz. Mevcut siyasi sorunlar İl yetkililerini terörle mücadelede önlem almasını sağladığından gençlerin esrar bağımlısı olmasını maalesef göremiyorlar tüm dikkatleri bu konuya çevrildiğinden ilimizin en önemli sorunlarından olan bu mesele de maalesef ikinci belk ide üçüncü plana atılıyor..." diyerek, en azından yetkililerin bu konuya da önem vermesini bu meselenin belki de terörle mücadeleden çok daha önemli olduğunu vurgulamak istedim...
Eğitim Bir-Sen uyuşturucu meselesinin daha uzun yıllar gündemlerinde olacağını söyleyerek, bugünden itibaren başlayacak olan yeni eğitim ve öğretim sezonu öncesi bazı temennilerde bulundu. Örneğin eğitim sezonu öncesi kimi çevrelerin boykot söylemlerini duyduklarını ve bunu şiddetle kınadıklarını söyleyen Özperk; "Okullarımız ideoloji ve partilerin merkezleri olmaktan çıkmalı ve birer eğitim yuvaları haline gelmelidir. Eğitimle birlikte okullarda değer eğitiminede ağırlık verilmeli, çocuklarımızın alışkanlıkları başta olmak üzere değer yargılarına, kültürlerine sahip çıkmaları, gelenek ve göreneklerini iyi bir biçimde öğrenmeleri gerektiğine" değinerek, "Değerler Eğitimi" adı altında yeni projelerin oluşturulmasını Bakırköy Belediyesinin bu konuda da örnek alınması gerektiğine dikkat çekti.
İdil'de yaşanan ve öğretmenleri dehşete düşüren olayı da kınayan Şafi Özperk; "Bu anlayış Moğolların yaptığı anlayıştan beter bir anlayıştır. Eğitim yuvalarımıza öğretmenlerimize yapılan saldırıları nefretle ve şiddetle kınıyoruz." diyerek, eğitime yönelik saldırılara son verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Evet... Gerçekten de eğitim yuvaralarımız korunması gereken öğretmenlerimize ise sahip çıkılması gereken bir dönemdeyiz. Eğitim bence her şeyin üzerinde tutulmalı ve çocuklarımıza, gençlerimize iyi bir gelecek hazırlamak için çaba sarf etmeliyiz. Eğitimle birlikte çocuklarımıza kültürümüzü, değer yargılırımızı, gelenek ve göreneklerimizi, iyi ahlak ve davranışları da öğretmeliyiz. İdiolojinin ve siyasetin yeri bence de okullar olmamalı üstelik eğitim yuvalarının ve eğitimcilerin hedef alınması aksine korunması gerekmektedir.
Bugünden itibaren başlayacak olan yeni eğitim ve öğretim sezonunun başta halkımız olmak üzere tüm gençlerimize ve ailelere hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum...
