GELMEYEN GELECEĞE AĞITLAR 

Biter bir gün diye diye bitirilen günler, maziyi hatırlatan yegane anılar olarak kaldı geçmişimizde. 

Biten günlerimizi de arar olduk. Gelmesini beklediğimiz güzel günler geçmişimizden farksızdı. 
Bunu çok geç anladık. 

Hep yaşamadığımız yarınlara ağladık. Onlar için yaşadık. Onlar için mücadele ettik. Ulaşılması bile belli olmayan zamanlar için hayaller kurduk. 
Belirsiz yarınlar için tedirgin olduk. 
Hatta korktuk. 
Endişelendik. 
Bugünden yarınların acısını çekmeye başladık. 
Sabrımızı tükettik. 
Umutsuzluğa kapıldık. 
Bugünlerimizi erteledik. 
Sevinçlerimizi belirsizliğe, umutlarımızı bir paçavra gibi kurumuş ağaçlara astık.

Bugünleri yaşamadık. 
Ve bir bakmışız güzel günler gelmeden ömrün sonu geldi. 
Hastalıklar bedenimizi, beyazlar saçımızı, dertler yüreğimizi sarar olmuş. 
Tatlılar tatsız, tuzlular tuzsuz, acılar susuz, yemekler ağır, kulaklar sağır, torunlar dalga geçer duymuyor bağır, aklımız esir almış dipsiz kahır. 
Kanda şeker, tansiyon ölçer, kolesterol biçer, haplar cepte bir bardak su içer. 
Ayaklar yürümez, gözler görmez, dizler tutmaz, eller titrer, yardım ister kimse duymaz bir bakmışız herkes vurdumduymaz. 

Yaşamadık ne varsa hayata dair. Ömrün sonu bal bile zehir. Olamadı kimse muradına nail. Ansızın kapıyı çalar ve canı almaya gelir Azrail. 

Oysa bilmeliydik hayat bir gündür o da yaşadığın gündür diye. Hâlâ yaşıyorsak, nasıl yaşamak istiyorsak öyle yaşayacaktık. 
Bugün gülecektik. 
Bugün sevinecektik.
Bugün emeklilik hayalinde ki gibi düşler kuracak ve onları gerçekleştirecektik. 
Bugün herkese sevgi dağıtacaktık. 
Bugün çocukları sevecektik. 
Eşimizin dostumuzun kıymetini bilecektik. Para değil dost biriktirecektik. 
Bugün hayalimizde ki yaşam için yeni sayfalar açacaktık. Kalemi elimize alıp o sayfalara hayatımızı yazacaktık. 

Beklemeyecektik. 
Ertelemeyecektik yaşamı. Kazanamadığımız paraları yemeyecek, geleceğe borçlu girmeyecektik. 
Gelmeyen geleceğe ağıtlar yakmayacaktık. Yaşamadıklarımıza üzülmeyecek, yaşadıklarımıza sahip çıkacaktık. 
Bugünü yaşamadan yarınlara ölmeyecektik. 
Yanlış yaşadık. 
Yanlış ömür tükettik. 
Belki de yanlış bir yerde, yanlış bir amaç uğruna, yanlış bir şekilde öleceğiz. 
.... 
Sevgi ile kalın 
Mehmet Sebih ALTUN 
[email protected]