Nasıranlı, "6 şehirde Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün belirlediği altından demire, bakırdan uranyuma, kömürden yüksek sıcaklıktaki jeotermal kaynaklara kadar hiç dokunulmamış rezervler bulunuyor. Bunların işletilmesi bölgeye çağ atlatır." dedi.

 Bölgede yatırımlar konusunda birçok çalışma yürütüldüğünü dile getiren Cevdet Nasıranlı, çözüm süreciyle birlikte bölgede ekonominin canlanacağını kaydetti. Nasıranlı, Doğu ve Güneydoğu'nun maden haritası hakkında şu bilgileri verdi: "Mesela Diyarbakır'da 1 milyon 800 bin ton linyit, 86 bin ton demir, 650 bin ton fosfat, 19 bin ton manganez ve 51 santigrat derece ısıda jeotermal kaynak var. Elazığ'da 40 bin 700 ton görünür, 10 bin 600 ton muhtemel altın rezervi, 1 milyon ton bakır, 15 milyon metreküp mermer rezervi mevcut. Adıyaman'da, barit, fosfat, manganez, linyit, Bingöl'de demir, kaolen, ditsen, kireçtaşı, bakır, Siirt'te jips, mermer, kil rezervi var. Çözüm sürecinin tamamlanması ve bölgede huzurun temini ile bu rezervlerin işlenmeye başlanılması ciddi manda ekonomik hareketlilik getirecektir."

 Çözüm sürecinde yeni sivil bir anayasa yapılmasının da zorunlu olduğu dile getiren avukat Cevdet Nasıranlı, herkesin aidiyet duygusuyla kendisini bulabileceği yepyeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Türkiye'de çözümün gerçekleşmesini istemeyen bir zümrenin olduğunu belirten Nasıranlı, karanlık odakların anayasa çalışmalarını tıkamak için çeşitli girişimlerde bulunduklarını kaydetti.

 

Editör: Haber Merkezi