120” ve “O.. Çocukları” filmlerinin yönetmeni Murat Saraçoğlu‘nun çektiği “Yangın Var” filmi 9 Aralık’ta vizyona girecek.

Özel gösteriminden önce medya galasında izlediğim film, Türkiye’nin sayılı yol hikâyelerinin en yenisi. Gerçek bir olaydan esinlenerek hikayeleştirilmiş.

Çok dengeli bir senaryoyla Türkiye’nin kanayan yaralarını parmak basan Yangın Var, önce Trabzon’dan sonra da Diyarbakır’dan çıkılan yolda topraklarımızda yaşanan görünmeyen bir yangının varlığına işaret ediyor.

Sık çıkan yangınlara müdahale edecek bir itfaiye aracı olmayan Trabzon’un Çayırbağı Belediyesi’den yükselen “yangın var” feryatları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden yankılanınca, Artvinli Koşman’ın yol hikâyesi başlıyor.

TRT’nin fenomen dizisi 'Leyla ile Mecnun’u izleyenler Yangın Var’daki Koşman’da Mecnun’u da görebilirler. Ön yargıları olan ama saf, temiz duygularla dolu Karadeniz tiplemesi Koşman.

Hayatında hiç yakından tanımadığı belli olan Kürtlerin memleketine gitmemek için direnen Koşman, zoraki olarak vardığı Diyarbakır’da, kulaktan dolma ön yargılarıyla yüzleşiyor. Doğal ve bir o kadar da ironik olaylarla karşılaşıyor. Diyarbakır’da Koşman’ı şaşırtan, Güneydoğu insanının misafirperverliğidir.

Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın oynadığı Türk sinemasının kült filmi “Al Yazmalım”ın her daim izleyicilerinden olan Koşman, kendi Asya’sını Diyarbakır’da buluyor.

Koşman’ın kafasındaki memleket sınırlarını kaldıran Asya ise güzelliği ile dikkatleri çeken, bu topraklarda yaşananların farkındalığına fazlası ile varmış bir karakter. Kendisine “öteki” gibi davrananlara herkes gibi olduğunu kendi lisanınca ifade etmeye çalışan modern giyimli bir memur Asya…

Koşman ile Asya'nın beraber çıktıkları dönüş yolunda; siyasete, ayrımcılığa, ön yargıya ve ötekileştirmeye aşk bulaşıyor. Ve çıkması muhtemel tüm yangınları yutacak kadar alevleniyor, anadili Gürcüce olan Koşman ile anadili Kürtçe olan Asya'nın sevdası, bin 200 kilometrelik maceranın sonunda.

FİLMDEKİ DEMOKRATİK AÇILIM

Kardeşlik mesajlarının fazlaca vurgulandığı filmde, alttan alta, herkesin anlayacağı bir dille “Demokratik Açılım” politikası da güdülüyor.

Yavuz Bingöl’ün canlandırdığı Diyarbakır Belediye Başkanı’nın, Çayırbağı’na itfaiye aracı hibe edilmesine, “Dibimizdeki Lice’de de itfaiye yok. Orada yangın çıkmıyor mu?” itirazında bulunan meclis üyesine verdiği “Asıl uzaktaki yangını söndürmek manidar” cevap, filmin altındaki politik mesaj olarak dikkat çekiyor.
 
Özü itibariyle politik imgelerle dolu bir yol hikayesi; Yangın Var... Çıkılan bir yolun, bir yolculuğun asla başladığı gibi bitmediğini anlatıyor Koşman üzerinden. Yangınları söndürmek için yollara düşen saf Artvin delikanlısı, Kürt kızı Asya’yla birlikte "yanar" vaziyette dönüyor memleketine.

Zaman zaman gülmekle ağlamak arasında bırakan sahnelerin de olduğu filmde seyirciyi koparacak çok sayıda diyalog da var. Tabi düşünmeye de sevk ediyor katıla katıla güldüren bu komik sahneler. 

TARİH VE TURİZME KATKI

Filmde ayrıca tarihi ve turistik yerler de tanıtılıyor. Mesela Diyarbakır Lice’deki dünyanın en büyük girişli ve en uzun mağaralarından Bırkleyn mağarası ile Bingöl’ün Hazerşah kırsalındaki Yüzenadalar’a da filmde yan rollerle tanıtılmış.

AHMET KAYA DA YANGIN VAR DA

Ahmet Kaya’nın “Acılara Tutunmak” şarkısı da var filmde. Hem de iki ayrı yerde iki ayrı versiyonuyla. Filmin müziklerini, Ahmet Kaya’nın vefatından sonra çıkan albümünü de hazırlayan Erol Mutlu yapmış zaten. Trabzonlu bir gencin, Diyarbakır ön yargılarını bilmeden yıktığının göstergesi oluyor Ahmet Kaya filmde. Ses veriyor radyoya şarkısını duyunca Koşman. Asya’ya aşık olmaya başladığını hissediyor ”Ağlamaktı oysa sevmek” diye mırıldanırken…  

Ez cümle ‘Yangın Var’ın verdiği mesaj şu: Bu ülkenin neresinde çıkarsa çıksın, acısı, hatırası, izi, isyanı ne boyutta olursa olsun her yangın mutlaka sönüyor. Çünkü aşk yangını hiç sönmüyor. 

Haber7

Editör: Haber Merkezi