Toplantıda, CHP yönetimi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki yolsuzluk iddialarına sert eleştiriler yönelten Demir, Diyanet Akademisi adaylarının yaşadığı ekonomik sorunlara da dikkat çekti.
"CHP’de şaibeler giderek büyüyor"
CHP’nin siyasi geçmişine vurgu yapan Demir, son dönemde partinin yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla yeniden gündeme geldiğini ifade etti. Ekrem İmamoğlu’nun sahte diploma iddiaları ve yolsuzluk dosyaları hakkında her gün yeni bilgiler ortaya çıktığını belirten Demir, “Beşiktaş’taki bir otelde güvenlik kameralarının bantlanması ve sinyal kesici cihaz iddiaları kamuoyunda ciddi soru işaretleri oluşturuyor. CHP yönetimi ise hâlâ doyurucu bir açıklama yapmış değil” dedi.
Özgür Özel’in konuya ilişkin “çorba” yorumu üzerinden eleştirilerini sürdüren Demir, bu yaklaşımın CHP’deki iç karmaşayı yansıttığını savundu. “Biz mahkemelerin vereceği karara saygı duyarız ama açıklamalar iddiaları zayıflatmak yerine güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.
“Diyanet Akademisi öğrencilerine adil maaş verilmeli”
Demir, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Diyanet Akademisi’nde eğitim gören aday din görevlilerinin ciddi maddi zorluklarla karşılaştığını belirterek, aylık yaklaşık 6 bin TL’lik ödemeyle temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığını söyledi. Adayların başka bir işte çalışmasının da mevzuat gereği mümkün olmadığını hatırlatan Demir, “Öğretmenlik Meslek Akademisi’nde 23 bin TL maaş verilirken, Diyanet Akademisi adaylarının mağdur edilmemesi gerekir” dedi. Asgari ücret düzeyinde ödeme yapılmasını talep eden Demir, bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Atama bekleyen yaklaşık 2 bin 300 imam hatip mezununun durumuna da değinen Demir, Maliye Bakanlığı’nın Diyanet’e ek kontenjan vermesi çağrısında bulundu.
“Gazze’de yaşananlar insanlık dramıdır”
Demir, Gazze’de yaşanan insani krizin artık felaket boyutuna ulaştığını belirterek, İsrail’in sistematik saldırılarıyla sağlık altyapısının çöktüğünü ve temel ihtiyaçlara erişimin neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi. Saldırıların etnik temizlik anlamına geldiğini vurgulayan Demir, “Bu bir soykırımdır ve İsrail’in niyeti artık gizlenemez durumdadır” dedi.
Vicdan Gemisi’ne yapılan saldırıyı da hatırlatan Demir, uluslararası hukukun bu haydutluğa göz yumduğunu belirtti. “Bölge ülkelerinin sessizliği, bu suçlara ortaklıktır” diyen Demir, İslam ülkelerine Gazze ablukasının kaldırılması ve Filistin direnişine açık destek verilmesi yönünde çağrıda bulundu.
“Keşmir’de yaşananlar da göz ardı edilmemeli”
Demir, Hindistan ve Pakistan arasında artan gerginliği de gündeme taşıyarak, Hindistan’ın Keşmir’deki saldırıyı Pakistan’a yüklemesini eleştirdi. Hindistan’daki Müslümanlara yönelik baskıların arttığını ifade eden Demir, camilerin kapatılması ve Müslümanlara yönelik mülksüzleştirme politikalarına dikkat çekti. Demir, “İslam ülkeleri hâlâ organize bir birlik oluşturamadığı için bu zulümler yaşanıyor. Ümmet bilinci acilen yeniden tesis edilmelidir” dedi.
“Cizre Barajı’nın sulama amacıyla da kullanılması şart”
Son olarak Cizre Barajı projesine değinen Demir, sulama amacının projeden çıkarılmasına sert tepki gösterdi. “Bu, bölge halkına yapılan büyük bir haksızlıktır” diyen Demir, verimli arazilerin susuz bırakılmaması gerektiğini vurguladı. Projenin hem HES hem de sulama barajı olarak revize edilmesi gerektiğini dile getiren Demir, bölge halkının bu konuda ciddi talepleri olduğunu söyledi.