DİYARBAKIR- Yaptıkları hayır faaliyetleri ve Kutlu Doğum etkinlikleri ile halkın büyük teveccühünü kazanan İslami Sivil Toplum Kuruluşlarını sindirmeye yönelik Türkiye genelinde birçok ilde operasyonlar yapılmış ve yapılan operasyonlarda yüzlerce kişi gözaltına alınmıştı.

 19 Ekim 2010 tarihinde Adıyaman merkez, Samsat ve Kâhta ilçelerinde İslamî hassasiyetleri ile öne çıkan Sivil Toplum Kuruluşları'na yönelik bir operasyon düzenlenmişti. Operasyonlarda, Adıyaman'da Vahdet-Der kurucu üyelerinden Hüseyin Demir, İsmail Alpaydın, Ahmet Yıldırım, Kâhta'da Mustazaf-Der Kâhta yönetim kurulu üyesi Mustafa Yetiş gözaltına alınmıştı. Mahkemeye sevk edilen Mustafa Yetiş tutuklanırken, diğerleri serbest bırakılmıştı.

 Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İslami Sivil Toplum Kuruluşlarına yapılan baskınlarla ilgili iddianame hazırlanmıştı. Hazırlanan iddianamede İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının yaptığı Kutlu Doğum etkinliklerinden tutun Kur'an yakmayı protesto etmek, İsrail ve Amerika'yı protesto etmek, Hz. Fatma'yı anmak, fakir insanlara yardımda bulunmak ve hatta pikniğe gitmek bile örgütsel suç olarak gösterilmişti.

 Sanıklar Beraatlarını İstedi
Malatya 3 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 5. Duruşması bugün görüldü. Duruşmaya Tutuklu sanık Mustafa Yetiş, tutuksuz sanıklar Hüseyin Demir, İsmail Alpaydin, Kamil Demiral ve Ahmet Kalan ile sanık avukatları Av Abdulgani Orhan, Av Mirhan Özbekli ile Av İrfan Vurucu hazır bulundu.
Duruşmada söz alan tutuksuz sanıklar beraatlarını isterken, sanık avukatları ise derneğe üye olmanın örgüt faaliyetleri kapsamında gösterildiğini ve bunun da kabul edilemeyeceğini söylediler.

 Mahkeme Heyeti Ceza Yağdırdı
Mahkeme heyeti, sanık Mustafa Yetiş'e örgüt üyeliğinden 10 yıl 6 ay, Ahmet Kalan, Hüseyin Demir, İsmail Alpaydin ve Kamil Demiral'a 7 yıl 6'şar ay ve Ahmet Yıldırım'a da 9 yıl hapis cezası verdi.

 Sanık Avukatı: Karar Zalimanedir, Hukukun Eliyle Hukuksuzluk Yapıldı
Verilen kararın zalimane olduğunu ifade eden sanık avukatların Abdulgani Orhan, tepki gösterdi. Yasal bir derneğin yasal faaliyetlerinin suç sayıldığını belirten Orhan, "Bu ülkede hukuk herkese farklı şekilde uygulanıyor" dedi. Orhan, "Bu kişilerin dernek olarak yaptığı yardım çalışmaları, basın açıklamaları, Kutlu Doğum etkinlikleri örgütsel bir faaliyetmiş gibi gösterildi. Oysa yapılan bütün bu etkinlikler için emniyet ve valilikten izin alınıyor. Buna rağmen bu yapılan etkinlerin dosyalarda örgütsel bir faaliyet olarak yer alması hukukun ayaklar altına alındığının göstergesidir. "Herkes hukuk çerçevesinde hareket edebilir ama siz edemezsiniz' demeye getirildi. Hukukun eliyle hukuksuzluk yapıldı." diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi