Batman Barosu Başkanı Avukat Yusuf Tanrıseven 2011-2012 Adli Yılı nedeniyle mesaj yayınladı. Son idari yargı yaz kararnamesinde Batman idare mahkemesine atama yapılmış olması ve Batman'da bu yıl idare mahkemesinin açılmasının kendilerini Diyarbakır'a bağımlı olmaktan kurtardığını hatırlatan Tanrıseven, İdare mahkemesinin açılması için destek veren herkese teşekkür ederek mesajında adalet, yargı, mahkemeler ve Kürt sorunu gibi bir çok konuya değindi.

"Gecikmiş Adalet, Adalet Değildir"

Yeni adli yıla kronikleşmiş olan eski sorunlarla girdiklerini söyleyen Tanrıseven, "Geride bıraktığımız her adli yılda, ekonomik, sosyal, siyasal, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü yönünden de olumsuz olaylarla karşılaşmaktayız… "Gecikmiş adalet, adalet değildir" ilkesi gereği yargılama sürecinin hızlandırılması için gerekli çalışmaların bir an önce yapılması gerekmektedir. Maalesef ülkemizde mevcut imkânlarla adaletin çok sağlıklı işlemediği bilinen bir gerçektir." dedi.

"Ağır Ceza Mahkemeleri Kaldırılmalı"

Devlet Güvenlik Mahkemelerinin 5190 sayılı yasa ile kaldırıldığını, ancak kaldırılan DGM'lerin yerine DGM'leri de aratan biçimde Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin getirildiğini söyleyen Tanrıseven, "İhtisas mahkemesi niteliğinde olmayan bu mahkemeler, yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile getirilen insan odaklı yargılama modelinin amacına ve ruhuna aykırıdır. Bu mahkemelerin bir an önce kaldırılması gerekir." ifadelerini kullandı.

"Kürt Sorununu Sonraki Nesillere Bırakma Lüksü Olamaz"

Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de tutuklu sayısının hükümlü sayısından fazla olduğunu söyleyen Tanrıseven, 21. Asrın, bilgi çağı olduğu kadar insan haklarının da çağı olduğunu söyledi. Türkiye'nin önceki nesillerden devraldığı Kürt sorununu sonraki nesillere bırakma lüksü bulunmadığını söyleyen Tanrıseven, "Gelinen noktada sorunun çözümü konusunda toplumun büyük bir bölümünde konsensüs oluşmuşken yeniden şiddet olaylarının tırmanması bizleri endişeye sevk etmiştir. Kan ve barut kokusunun egemen olduğu bir iklimde barış seslerinin duyulması mümkün değildir. Bu nedenle şiddetin bir an önce sonlandırılması ve çatışmaların süresiz olarak durdurulması gerekmektedir." dedi.

(M. Salih Özcan

Editör: Haber Merkezi