Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Yeşil Enerji Çalıştayı’nda “Enerjide Dönüşüm ve Yeşil Hidrojen” başlıklı sunum yapan Günay, iklim değişikliğine bağlı olarak dünya genelinde ciddi bir kriz yaşandığını ifade etti.
"Fosil Yakıtlar Tehlikeyi Büyütüyor"
Günay, fosil yakıt kullanımının sera gazı salımını ciddi şekilde artırdığını belirterek, bunun küresel ısınmayı hızlandırdığını söyledi. Bu nedenle güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin şart olduğunu vurguladı.
Küresel ısınmanın önlenmesi için gerekli adımların atılmaması durumunda, gelecekte daha büyük çevresel felaketlerle karşılaşılabileceğine dikkat çeken Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2070'te Dünya'nın Üçte İkisi Yaşanmaz Olabilir"
“Küresel ısınma mevcut hızla devam ederse, 2070 yılında yeryüzünün üçte ikisi yaşanamayacak hale gelebilir. Sıcaklık artışı 1,5 dereceyi geçtiği takdirde 1 milyar insan yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalacak. Bu yüzden iklim değişikliğiyle mücadele hayati önem taşıyor. Son yıllarda karşılaştığımız sel, yangın gibi doğal afetler geçmiştekilerden çok daha yıkıcı boyutlara ulaşıyor.”
Türkiye Paris Anlaşması'na Taraf, Avrupa Yeşil Mutabakatı Uygulamada
Günay ayrıca, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası yükümlülükler üstlendiğini hatırlattı. 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması’na taraf olunduğunu ve 2021 itibarıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın uygulanmaya başlandığını aktardı.
Enerji dönüşümünün önemine dikkat çeken Günay, küresel enerji tüketiminin yüzde 80’inin hâlâ fosil yakıtlardan sağlandığını belirterek, “Yenilenebilir kaynakların payı yalnızca yüzde 12 seviyesinde. Nükleer enerjinin ise toplam tüketimdeki oranı yüzde 8 civarında” ifadelerini kullandı.
