Dicle Elektrik yetkilileri, bazı üreticilerin 800 metreyi aşan derinliklerden motopomplar aracılığıyla su çıkarmaya çalıştığını ve bunun yüksek elektrik tüketimine neden olduğunu açıkladı. Şirket, bu durumun sadece kayıt dışı elektrik kullanımıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda ciddi bir sulama krizi oluşturduğunu ve enerji şebekesine büyük yük bindirdiğini ifade etti.

Kayıpsız, kaliteli ve kesintisiz elektrik hizmeti sunma hedefiyle çalışan Dicle Elektrik’in faaliyet yürüttüğü Mardin’de, kontrolsüz su kullanımı krizin boyutunu derinleştiriyor. TMMOB Mardin İl Koordinasyon Kurulu Su ve Ekoloji Komisyonu tarafından hazırlanan 2025 Su Raporu’na katkı sunan Prof. Dr. Yusuf Doğan ve Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, bölgede hem su hem de enerji krizinin giderek büyüdüğüne dikkat çekti. Uzmanlara göre, bu gidişat durdurulmazsa hem verimli tarım arazileri kaybedilecek hem de ekolojik ve ekonomik açıdan ciddi sorunlar yaşanacak.

Kuyu Derinlikleri 7 Kat Arttı

Mardin Artuklu Üniversitesi Kızıltepe Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan, raporda Artuklu’nun Yaylı Mahallesi’nde 800 metrelik derinliklerde dahi suya ulaşılamadığını aktardı. Prof. Dr. Doğan, “Mevcut kaynaklarımız her geçen gün tükeniyor. Bu durumun temel nedeni kuraklık. Yağışların yetersizliği meteorolojik kuraklıkla sonuçlanıyor” dedi. Bölgede yaklaşık 7 bin kuyu bulunduğunu, ova kısmında suya ancak 450 ila 700 metre derinlikte erişilebildiğini belirten Doğan, “2010’da geldiğimde kuyu derinlikleri 100-150 metre civarındaydı. Şu anda bu derinlik yaklaşık 7 kat arttı. Salma sulama yöntemi hem toprağı tahrip ediyor hem de su tüketimini üç katına çıkarıyor. Bu gidişle obruklar kaçınılmaz hale geliyor” ifadelerini kullandı.

Thumbs B C Ffb53Ee9Da6Bc83F9C50511De1D7936C

“Mardin Ovası, Konya Ovası Gibi Obruklarla Karşılaşabilir”

Prof. Dr. Doğan, Mardin Ovası’ndaki sürecin Konya Ovası’ndakine benzer bir risk taşıdığına dikkat çekerek, “Konya’da obruk sayısı 3 bini geçti. Bilinçsiz sulama alışkanlıkları devam ederse, Mardin’de de benzer bir senaryo yaşanabilir” dedi. Artan kuyu derinliklerinin ve azalan yeraltı sularının toprakta tuzlanmaya ve enerji tüketiminin yükselmesine neden olduğunu belirten Doğan, basınçlı sulama sistemlerine geçilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

"Yeraltı Sularını Verimli Kullanmıyoruz"

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da raporda yer alan değerlendirmesinde, yeraltı su seviyesinin her geçen yıl daha da düştüğünü ve bu durumun çiftçiler açısından maliyetleri artırdığını belirtti. Çullu, “Su derine indikçe daha fazla elektrik harcanıyor. 2025’in ilk ayları yağışsız geçti, kuraklık nedeniyle su kullanımı arttı, bu da elektrik tüketimini yükseltti. Suyu verimli kullanamıyoruz” dedi. Çullu ayrıca dijital ve gece sulama sistemlerinin yüzde 30’a kadar tasarruf sağladığını ve bu teknolojilerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Kaçak Elektrik Elektrik Faturasını 9 Kat Artırıyor

Dicle Elektrik’in verilerine göre, 100 dönümlük bir mısır tarlasını 800 metreden sulamak isteyen bir çiftçinin sezon boyunca yaklaşık 850 bin TL elektrik harcaması gerekiyor. Aynı tarla 100 metrelik derinlikten sulanabilse bu maliyet 400 bin TL’ye düşüyor. Eğer sulama kanalıyla cazibeli su kullanılabilseydi, enerji için herhangi bir harcama yapılması gerekmeyecekti. Kaçak elektrik kullanımında ise aynı miktarda su için gereken enerji maliyeti 9 kat artarak yaklaşık 7,5 milyon TL’ye ulaşıyor. Şirket, Mardin genelinde önemli bir kısmı kaçak olan yaklaşık 7 bin sulama kuyusunun bulunduğunu ve bu durumun enerji altyapısına ciddi zarar verdiğini belirtiyor.

Sürdürülebilir Tarım İçin Acil Önlemler Şart

Tarımsal sulamada sürdürülebilirliğin sağlanması adına hem Dicle Elektrik hem de üniversitelerin katkısıyla yeraltı suyu ve enerji kullanımı üzerine çalışmalar sürüyor. Uzmanlar, sulama kanallarının devreye alınmasının, modern sulama tekniklerinin çiftçilere öğretilmesinin ve kaçak elektrikle mücadelenin hayati önemde olduğunu ifade ediyor. Aksi takdirde, bölgedeki hem su kaynakları hem de çiftçilerin ekonomik dayanıklılığı hızla yok olma riskiyle karşı karşıya kalacak.

Kaynak: İLKHA