Bir haftadır Mısır’da ki askeri darbe ile yatıyor, kalkıyoruz. Tüm Dünyayı şok eden darbenin yankıları sürerken Mısır’da insanlar ölüyor, yaralanıyor, tutuklanıyor, işkenceye maruz kalıyor. Bu sabah 52 kişi Şehit oldu. Sabah namazında Mısır’ın darbeci cunta askerleri tarafından rast gele sivil halka ateş edildi.

 İnsan haklarının yerle bir edildiği Mısır maalesef yanıyor, bu yangın öyle bir büyük bir yangın ki alevleri tüm Ortadoğu’yu etkiliyor?

 Bildiğiniz gibi Arap dünyasında ki protestolar 25 Ocak 2011’de Mısır’da başlamıştı. Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, kısa sürede devrik Cumhurbaşkanı haline gelmiş, Cezaevine konmuş ve idamla yargılanmıştı. Ardından Mısır seçimlere gitmişti. Muhammed Mursi adını ilk kez bu seçimlerde duymuştuk. Mursi seçimlerinde de yüzde 56’lık oyla Cumhurbaşkanlığına seçilmişti.

2012 yılında yapılan seçimlerden henüz 1.5 yıl geçmeden Askeri cunta, İsrail ve Emperyalist yandaşları darbe yaptı. Batı demokrasi havarisine kesilirken konu Müslümanlar olunca sessiz kalıyor. Fakat bunu bilsinler ki Zafer İslamlındır. Artık dünyada hak ve batıl mücadelesi İslam’ın zaferiyle sonuçlanacaktır.

 Cunta yüzünde Mısır ikinci kez iç savaşın eşiğine geldi.

Muhammed Mursi’ye karşı kısa süreli halk hareketinin ardından Mısır ordusu yönetime el koyduğunu açıkladı. Bu haber, ajanslara düştükten kısa bir süre sonra başta ABD, Avrupa’nın bazı ülkeleri ve Suudi Arabistan olmak üzere birçok ülke darbeyi alkışlamaya kalkıştı, tepkiler artınca bu kez sessiz kalmayı tercih ettiler. Mısır’da ki askeri darbeyi ilk kutlayan Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz oldu. Belli ki Arap Baharı’nın kendisini de tahtından etmesinden korktu. Anlaşılan bu darbe Ortadoğu’nun diktatör tüm Krallarını çok sevindirmiş..!

 Demokrasiyi ortadan kaldıran, yok eden, zulmü, baskıyı, ölümleri, diktatörlüğü getirip, halka rağmen halkı ezmeye kalkışan silahlı güçlerin gerçekleştirdiği askeri darbeleri kim alkışlıyorsa şunu bilsinler ki; büyük bir alçaklık ve gaflet içindedirler. Sessiz kalanların da darbeyi alkışlayanlardan kalır hiçbir yanı yoktur.

 Önce halk hareketi ve sokak çatışmaları ardından askeri darbe? Bu senaryolara çok alıştık,

 Türkiye’de birtakım darbe girişimleri ve senaryoları oldu ama hiç biri tutmadı. Mısırda ki gelişmeler ve askeri darbe bazı güçleri, çevreleri ya da mihrakların iştahını kabarttı. Demokrasi isteyip de darbeye davetiye çıkarmak alçaklığın sığınabildiği en alt noktadır. Demokrasi istemleri ile halkı sokağa dökmenin hiçbir mantığı yoktur. Seçimle gelen hükümetleri silah zoruyla alaşağı etmek için senaryolara alet olmak ateşle oynamak gibidir. Ülkenin karanlığa gömülmesini kim ister?

Ama Emperyalistlerin uşağı Sisi ülkeyi karanlığa gömdü. Vatan haini Sisi; Dünya sana da kalmaz,

Editör: Haber Merkezi