CIA'nın eski Başkan Yardımcısı Graham Fuller, "Mutlu bir Diyarbakır; asıl Irak, Suriye ve İran için tehdittir" dedi. Kürt sorununun kültürel özerklikle çözüleceğini belirten Fuller, PKK'nın değişen konjonktür karşısında ayakta kalmak için saldırılarını artırdığını söylüyor

O bir efsaneydi sanki! Yıllarca reyting rekorları kıran Kurtlar Vadisi dizisine bile düş kaynağı olan bir efsane! Ona, Kurtlar Vadisi'nin Aron Feller'i diyenler var. Yani 1970'li yıllarda sağ-sol çatışmalarının ve askeri darbelerin arka planlarda rol alan müthiş CIA ajanı... Komünizme karşı yer altında kurulan ve kanlı suikastlere bile karışan Gladio'nun Türkiye'deki bir numaralı adamı... Renkli komplo teorilerini bir yana bırakırsak, hiç kuşku yok ki, Fuller, 2000'li yılların başına kadar yani 27 yıl boyunca Amerikan derin devletinin kilit adamlarından biriydi. O kadar ki, ABD Başkanı'na bağlı olan Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nın (CIA) Başkan Yardımcılığı'na kadar yükseldi. Fuller'in yıldızı, 1982'de CIA'nın Yakındoğu ve Güney Asya'dan sorumlu olunca parladı. 4 yıl sonra da CIA Milli Haberalma Konseyi Başkan Yardımcısıydı ve ABD'nin stratejik politikalarının çizilmesinde kilit roldeydi. Fuller, 2 yıl sonra devletin yan kuruluşu olarak çalışan Rand Şirketine geçti ve Ortadoğu, Orta Asya, Güney ve Güneydoğu Asya ve Sovyetler Birliği etnik problemleri ile ilgili çalışmalara girdi ve tartışmalar yaratan kitaplarını yazmaya başladı. Kürtlerin kaderi (1993) ve Henri Barkey'le birlikte yazdığı Kürt sorunu (1997) çok tartışıldı. "Dünyada sınırlarının yeniden çiziliyor" (1997) adını verdiği kitap da en çok tartışılanlar arasındaydı. Fuller, Bush yönetimiyle çatışınca adeta kızağa çekildi ve Kanada'da Simon Fraser Üniversitesi'nde ders vermeye başladı. İran, Irak, Türkiye ve Kürt sorununu dünyada en iyi bilen 5 siyasi analizci varsa herhalde Fuller bunlardan biridir. Graham Fuller, Suat Kınıklıoğlu'nun Ortadoğu'nun ünlü uzmanlarını buluşturmayı başardığı İstanbul Forumu'nun yıldızıydı. İki gün boyunca Arap Baharı'nı tartıştığımız forum sırasında Fuller'le uzun bir söyleşi yaptım. 2 günlük söyleşide yeniden şekillenen bölgenin kodlarını bulacaksınız.

100 yıl sonra Ortadoğu'da rejim değişiyor. Belki sınırlar da değişecek. 1 Ocak'ta Amerikan ordusu çekiliyor. Irak hâlâ parçalanma tehlikesi altında değil mi ?
- Ben Irak'ın geleceği konusunda oldukça iyimserim. Sünniler ve Şiiler arasında ciddi çatışma var. Ama bu Irak kurulduğu günden beri var. Zaman içinde ülke yeni gerçeklerle yaşamayı öğrenecek. Daha fazla şiddet yaşayacaklarına eminim ama ABD'nin varlığını sürdürmesinin sorunlarını çözeceğine inanmıyorum. Irak'dan çekilmeliyiz. Amerikan varlığı zarar veriyor. Düşmanlığı körüklüyor. Radikalizmi ve terörizmi güçlendiriyor.
Peki PKK sorunu ne olacak? Türkiye için büyük tehdit ve hâlâ Kuzey Irak'ta!
- Irak'lı Kürtlerin PKK'yı korumada hiçbir gerçek çıkarları yok. Aksine Türkiye'yle ilişkilerine zarar veriyor. Ama PKK'yı ortadan kaldırmak için çalışırken dikkatli olmak zorundalar. Radikal milliyetçi mücadele grupları her zaman sempati toplar. Bu yüzden PKK'yı hemen ezemezler. PKK'nın artık istenmediğini, geleceğin akımı olmadığını çok iyi biliyorlar ve Türkiye'yle ilişkilerine de zarar verdiğini görüyorlar. Bence, Kuzey Irak ilk kez Türkiye'nin Kürt sorununu çözmesi için olumlu etki yapacak.

PKK MİLLİYETÇİ BİR ÖRGÜT
Yani Barzani artık PKK'yı istemiyor mu? PKK izole mi olmaya başladı?
-Evet, çünkü PKK, Kürt sorununun çözümünü Türkiye'de de karmaşık hale getiriyor. PKK milliyetçi bir örgüt. Onu ne yapacaklar? Sorun bu. Ben Irak Kürtlerinin artık PKK'nın devamını istemediklerini düşünüyorum. Ayrıca Türkiye artık Kürt gerçeğini açıkça ele alıyor. Barzani ve Talabani geliyor. Herkes Kürt sözcüğünü kullanıyor. Ben yıllar önce kitabı yazmak için geldiğimde kimse açıkça "Kürt" sözcüğünü kullanamıyordu. Sadece Güneydoğu sorunu filan deniyordu. Türkiye'de Kürt kimliğinin ve sorununun tanınması açısından büyük bir devrim oldu.
Peki MİT'in, Öcalan'la görüşmeler yaptığı sırada PKK neden saldırıya geçti? Örgüt çatladı mı? Yoksa daha fazla taviz kopartmak mı istiyorlar?
- Öcalan'la Karayılan ve diğerleri arasındaki ilişkilerin ayrıntısını bilmiyorum ama PKK artık zamanın değişmeye başladığını anladı. Türkiye değişiyor. Türkiye -Irak ilişkileri değişiyor. Bölgeyle Türkiye ilişkileri de olağanüstü değişti. PKK belki de ayakta kalma mücadelesi vermeye başladı. Yaşam savaşı veriyor. Eğer gerginlik ve çatışma çıkartırlarsa sorunun barışçıl yoldan çözümünü daha da zorlaştıracaklar. Çözümü dinamitleme çabasındalar.

BARZANİ DİKKATLİ OLMALI
Barzani PKK'yla çatışmaya girmese de lojistik desteği engelleyecek mi sizce?
- Evet engelleyebilir ama çok hassas bir sorun. Kürt milliyetçilik hareketini destekleyenler olabilir. Barzani dikkatli ve yavaş davranmak zorunda. Ne zaman engelleyecek bilemem ama başa çıkılabileceğini düşünüyorum. PKK eylemlere başladığı günden bu yana bölgenin dinamikleri olağanüstü değişti. Eğer Iraklı Kürt milliyetçisiyseniz PKK'nın hareketi başlattığını söyleyebilirsiniz ama bugün onun çok ötesine geçti. Ve Türkiye ile Irak arasında siyasi bir işbirliği başladı.
Türkiye'de birçok kişi PKK'nın Körfez savaşından sonra İncirlik'e konuşlandırılan Çekiç Güç sayesinde Kuzey Irak'a yerleştiğini düşünüyor.
- Evet Çekiç Güç'ten yararlandı.
O zaman ABD PKK'yı da korumuş olmadı mı?
- Kuşkuların olduğunu biliyorum ama ABD temelde PKK'yı gerçek anlamda desteklemiyor. ABD'nin Öcalan'ın yakalanmasında büyük bir rol oynadığını unutmayın. Ama Kuzey Irak dahil ABD bölgede sorunun çözülmesini istiyor. ABD'nin bu bölgeyle ilgili niyeti konusunda kuşkularım yok.
İyi ama, Ecevit ölümünden önce ABD'nin Öcalan'ı neden teslim ettiğini anlayamadığını söyledi .
- (kahkaha attı) Ben Öcalan'ın teslim edilmesinin ardında komplo olduğuna inanmıyorum. Ben Amerika'nın politikalarını çok sert eleştiriyorum. Ama bunda komplo görmüyorum. Bence Türkiye'ye teslim edilmesinin nedeni başkaydı. ABD Öcalan'ın yakalanmasından sonra Barzani ve Talabani'nin Türkiye'yle işbirliği yapmasını istedi.

TÜRKİYE ÇEKİM MERKEZİ
Yani Öcalan teslim edilerek Kürt sorununun çözüm süreci mi başlatılmış oldu ?
- Bakın Türkiye'nin bölgedeki bütün düşmanları, tabii sıfır sorun politikasından önce (gülerek Türkçe söyledi) birçok düşmanınız vardı. Düşmanlarınız bir aşamada Türkiye'ye karşı Kürt kartını oynayabiliyordu. Ve Diyarbakır rahatlıkla kullanılıyordu. Mutsuz bir Diyarbakır Türkiye için daima tehdit olacak. Ama mutlu bir Diyarbakır; Irak, Suriye ve İran için tehdittir.
Neden?
Çünkü Türkiye, Kürt sorununu çözerek Güneye doğru kaymış olur. Böylece Diyarbakır Kürt kültürünün ve hayatının merkezi olur. Bölgedeki tüm Kürtler gözlerini mutlu Diyarbakır'a çevirirler. Türkiye şu anda bile çok kültürlü yapısıyla bir çekim merkezi! Yeni Türkiye projesi, Avrupa ve Ortadoğu projesinin parçası! Yani modern, laik ve renkli Türkiye gittikçe daha fazla mıknatıs oluyor. Mutlu bir Diyarbakır da Kürt sorunlarını çözemeyen ülkeler için bir tehdit olacak.
Kürtlere otonomi verilmesinden mi söz ediyorsunuz?
-Hayır otonomi değil.. Türkiye çatısı altında sorunun çözümünden söz ediyorum. Kültürel özerklik gibi bir şey. Fazla bir sorun olmaz. Yani dil dersleri, Kürtçe televizyon filan. Ayrıntıların çözülmesi gerekiyor ama kesinlikle parçalanmadan söz etmiyorum. Hatta federasyondan!

Bağımsızlık ilan edilmez
Kürtler bağımsızlık hayaliyle yaşadı. Artık bağımsızlık ilan etmezler mi ?
- Bence ilan edemezler çünkü karada sıkışmış durumdalar. Tek açılabilecekleri nokta Türkiye. Zaten daha fazla otonomi aldılar. Ayrıca Kuzey Irak'ta Kürdistan'ın ortaya çıkması da Türkiye'nin çıkarına. Onlar da, gelecekleri için Türkiye'nin ne kadar önemli olduğunu gördüler. Artık insanlar gidip geliyor.Yatırımlar yapılıyor. Her geçen gün biraz daha fazla Türkiye'nin bir parçası haline geliyorlar. Parçalanacağını hiç zannetmiyorum.
ABD, Irak Kürtlerini neden koruma altına aldı, askeri üs mü istiyor ?
- Bakın bazı muhafazakârlar bölgede büyük bir askeri üs istiyor olabilir. Ama bu üs Kürtleri korumak için değil Amerika'nın İran'a Suriye'ye ya da başka yerlere karşı gücünü gösterecek. Ama bence bu üs olmayacak, buna ihtiyacımız yok. Obama bunu çok istemiyor.

Nur BATUR

SABAH GAZETESİ

Editör: Haber Merkezi