Talabani, Irak'ın yarı resmi kanalı olan El Irakiye televizyonuna yaptığı açıklamada, batının ya da Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalede bulunmasına karşı olduklarını ve Suriye tarafıyla yaptıkları yazışmalarda, Başbakan Nuri El Maliki, Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ve Hükümet sözcüsü Ali Debbağ tarafından daha önce yapılan açıklamalarda da bunun dile getirildiğini kaydetti.

Talabani, "Suriye halkının haklı demokratik taleplerinin yanında olduklarını, Suriye'deki sorunların batılı askeri müdahale yerine Arap girişiminin daha hayırlı olabileceğine inandıklarını" ifade etti.

Suriye'deki mevcut durum yerine "aşırıcı" tarafların gelmesinden korktuklarını dile getiren Talabani, demokrasiye, demokratik Irak'a ve Arap Baharının asıl amacına düşman olacak "aşırıcılıktan" açık bir şekilde korktuklarını kaydetti.

Talabani, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili bir soru üzerine de, "dönemin silahlı mücadele dönemi olmadığını, PKK'nın mutlaka silah bırakması gerektiğini" söyledi.

"Bu konuda PKK'yı ikna etmeye çalıştığını ve PKK'nın silahı bırakma konusunda 2 şart öne sürdüğünü" dile getiren Talabani, şöyle konuştu:

"PKK, silah bırakma konusundaki girişimimden memnun olduğunu ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın silah bırakması konusundaki çağrısını yerine getirme konusunda bir endişelerinin bulunduğunu dile getirdi. Bana aynen şu söylendi,

'Silahı bırakıp dağdan şehre inmemiz isteniyor. Gideceğimiz yer neresi- Ev mi, yoksa hapis mi- Birinci şartımız genel af ilan edilsin. Hazırlanacak yeni anayasada 'Türkiye'nin hepsi Türk değildir. Türkiye birçok ırktan oluşur' ifadesine yer verilsin'.

PKK'yı ikna etme konusunda başarılı olduk sayılır. Türk tarafını ikna etme konusunda yarım başarılı olmuş sayılırız. Bu konuda kardeşim Mesut Barzani ve Berham Salih Türk tarafıyla iyi çalışma yürütüyor."

Editör: Haber Merkezi