Van'da 23 Ekim Pazar günü meydana gelen ve 605 kişinin yaşamını yitirdiği Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğündeki depremin yaralarını saramadan önceki gece meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremle ikinci kez sarsılan aileler, kenti boşaltıyor.

2 depremde yüzlerce kişinin ölmesi, sürekli artçıların sürmesi ve kar yağışının da başlamasıyla psikolojileri iyice bozulan binlerce Vanlı, çeşitli vasıtalarla başka kentlere göç ediyor. Bu arada çöken Bayram Oteli'nin sahibi Tevfik Bayram, 23 Ekim'deki büyük depremden sonra gerekli yerlere otelde hasar tespit çalışmaları yapılması için dilekçe verdiğini, ancak hiçbir işlemin yaplmadığını söyledi.

9 Kasım'da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremin ardından çöken 2 otelde arama- kurtarma ekiplerinin çalışmaları aralıksız sürüyor. Ekipler şu ana kadar Aslan Otel enkazından 7, Bayram Oteli'nin enkazından 8 kişinin cesedini çıkardı. Enkazlardan yaralı olarak çıkarıldıktan sonra hastaneye kaldırılan 4 kişi de tüm müdahaleye karşın kurtarılamadı. Böylece ikinci depremin ikinci gününde toplam 19 kişi öldü, 30 kişi de enkazlardan sağ çıkarıldı.

BÜYÜK GÖÇ

Meydana gelen bu iki yıkımın ardından korku ve panik yaşayan binlerce Vanlı da kenti terkediyor. Otobüs terminalleri ve havaalanında yoğun yolcu trafiği yaşanırken, birçok kişi de özel araçlarıyla kentten ayrılmaya devam ediyor. Havaların da iyice soğumasıyla sıkıntıları bir kat daha artan Vanlılar, tek çarelerinin şimdilik kenti terketmek olduğunu belirterek, başka şehirlere gittiklerini söyledi.

HAYALET ŞEHİR

Son depremin kendilerini iyice perişan ettiğini, bu acılara dayanacak güçlerinin kalmadığını söyleyen depremzedeler, "Evlerimiz hasarlı, çadırda bu soğukta hayat zor. Kar yağışı da başladı. Zaten elektrik yok. Bu yüzden kenti terkediyoruz. Artık bu kışı başka kentlerdeki yakınlarımızın yanında geçireceğiz. Daha sonra ne olur bilmiyoruz. Ama yetkililerden de burası ile ilgili en kısa zamanda bir çözüm bulmalarını istiyoruz" dedi.

Bu arada havanın kararmasıyla birlikte nüfusu yaklaşık 400 bin olan kentin cadde ve sokakları zifiri bir kamaranlığa gömülüyor. Gündüzleri ise dün olduğu gibi bugün de hiçbir işyeri hiçbir dükkan açık bulunmuyor. Kentte sadece birkaç fırın ve 2- 3 bakkal açık tutulmaya çalışılıyor. Kent merkezinde depremden önce en hareketli olan cadde ve sokaklar da bombaş. Sokaklardaki sessizliği arama- kurtarma ekiplerinin araçları, iş makineleri ve ambulans sirenleri bozuyor.

Depremden önce yoğun hareketliliğin yaşandığı Sanayi Sitesi'nde de tüm dükkanlar kapalı. Dükkanların önünde bekleyen bazı kişiler, "Evimiz hasarlı, işyerimiz hasarlı. Ne yapacağımızı bilemiyoruz" dedi.

HASTANELER ÇADIRLARDA FAALİYETTE

Öte yandan şu anda Van'daki 3 hastanenin faaliyetleri de yan taraflarında kurulan çadırlarda hizmetlerini sürdürüyor. Bunlardan bir tanesi 5 Eylül 2011'de hasta kabulüne başlayan 600 yataklı Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, diğeri Edremit İlçesi'nde bulunan kalp ve damar hastalarına bakan Yüksek İhtisas Hastanesi, bir diğeri de İpekyolu Devlet Hastanesi.

Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Berktaş ilk büyük depremden sonra 'oturulabilir' raporu verildiğini, ikinci depremde ise güvenlik amacıyla hastaneyi boşalttıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Uzmanlar şu anda incelemelerde bulunuyorlar. Sağlam raporu verildiği takdirde ilk gün Acil Servis'i açmayı, dahna sonra da diğer servisleri açacağız. Bu arada da hastanede ulaşılabilen yerlerde ufak tefek düzenlemeleri yapıyoruz. Hastanede 119 yatan hasta vardı. İyi olanları ambulanslarla, kötü olanları helikopterler ve uçak ambulanslarla başka kentlere gönderdik. Hastanede önünde kurulan her bir çadırda 20 hastayı kabul ediyoruz. Şu anda çok yoğunluk yok."

7.2 büyüklüğündeki depremde hiç hasar olmadığını söylenen Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 5.6 büyüklüğündeki ikinci depremin ardından asma tavanlarında çökmeler olduğu, duvarlarda da yer yer çatlakların olduğu görüldü.

Bayram OTELİ'NİN SAHİBİ DHA'YA KONUŞTU

Enkazının altında aralarında 2 DHA muhabirinin de bulunduğu birçok kişinin olduğu çöken Bayram Oteli'nin sahibi Tevfik Bayram, 23 Ekim'deki depremden sonra gerekli yerlere otelde hasar tespit çalışmaları yapılması için dilekçe verdiğini, ancak hiçbir işlemin yaplmadığını söyledi. Bayram, 23 Ekim'deki depremden sonra otelde bazı küçük çatlaklar oluştuğunu ancak ciddi bir hasarın olmadığını belirterek, "Ben kendim de o otelde kalıyordum. Çok ağır hasar olsa niye otelde kalayım, müşteri kabul edeyim? Deprem sırasında otelin 3 personeli kendini dışarı atıp kurtulmuş. Ancak otelde net olarak kaç kişinin bulunduğunu bilmiyorum" dedi.

ENKAZ ÖNÜNDE GERGİNLİK

Bu arada Bayram Oteli'nin enkazında arama- kurtarma ekiplerinin çalışmaları aralıksız sürerken, çevrede toplanan 50 kişilik bir grup, oradaki polislere ve basın mensuplarına yaşadıkları sıkıntıları sert sözlerle dile getirmeye başladı. Kalabalığın tepkisi artmaya başlayınca polisler, onlara 'Dağılın' uyarı yaptı. Kalabalıktaler dağılmamakta ısrar edince gergilik yaşandı. Çevik kuvvet polisleri kalabalığı enkazdan uzaklaştırmaya çalışırken, 2 de gaz bombasının atıldı. Kalabalığın içinde bulunan bazı kişiler de polislere taş attı. Polis kalabalığı dağıtıp enkazın bulunduğu caddenin girişlerine güvenlik şeridi çekerek önlem aldı.

İKİ GECE ENKAZ BAŞINDA OĞULLARINI BEKLEDİLER

Birgül- Şehabettin Girgin, yıkılan Bayram Oteli'nin enkazında kalan oğulları 19 yaşındaki Ozan Girgin'den gelecek iyi bir haberi umutla bekliyor. Girgin çifti, iki gündür soğuk havada birbirlerine sarılarak enkazın başından ayrılmıyor. Ozan Girgin'in üniversite sınavına hazırlandığı ve otelin altında seyahat acentasında çalıştığı öğrenildi.
 

 

 

Editör: Haber Merkezi