Yaz mevsiminin gelmesiyle sürülerini yaylalara çıkaran besiciler, yılın 7 ayını şehir gürültüsünden uzak, binlerce metre yükseklikteki alanlarda doğayla iç içe geçiriyor.

Doğu ve Güneydoğu Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde çözüm süreci kapsamında yaşanan gelişmeler, özellikle tarım ve hayvancılık sektöründe gözle görülür bir gelişme yaşanmasını sağladı.

Uzun yıllar bölgedeki operasyonlar nedeniyle çıkılması yasaklanan yayla ve meralar, çözüm sürecinin ardından vatandaşlara açıldı.

Hava sıcaklığının 40 dereceye kadar yükseldiği Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa, Siirt ve Mardin gibi şehirlerde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, aileleri ile yaz mevsiminin daha serin geçtiği binlerce metre yükseklikteki yaylalara giderek sürülerini otlatmaya başladı.

Kurdukları çadırlarda aileleri ve hayvanlarıyla yaşam süren ve yılın 7 ayını yüksek kesimlerdeki yaylalarda geçiren vatandaşlar, şehir gürültüsünden uzak yaylalarda doğayla iç içe yaşam sürüyor.

Bitlis'in Serinbayır köyü yakınlarındaki yaylada kurdukları çadırlarda ailesiyle yaşayan Nizamettin Genç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çadır yaşamının zor olmasına rağmen güzelliklerinin de olduğunu belirtti.

Yıllardır ilkbahar mevsiminde hayvanlarını yaylaya çıkardıklarını ve 7 ay boyunca buralarda kaldıklarını anlatan Genç, tüm aile fertleri ile hem koyunların bakımını hem de sağımını yaptıklarını söyledi.

Genç, yaylaya çıkan her ailenin bin dolayında koyun sürüsü bulunduğunu vurgulayarak, özellikle kadınların görevi görünen koyun sağımını, sayının fazla olması nedeniyle erkeklerin de yaptığını ifade etti.

Uzun yıllardan bu yana hayvancılıkla ilgilendiği için bir saatte yaklaşık 150 koyunun sağımını gerçekleştirebildiğini kaydeden Genç, ayrıca hava sıcaklığında yaşanan artışa bağlı olarak da koyunların yününü kırptıklarını dile getirdi.

Koyun kırpmanın ustalık gerektiren bir iş olduğuna ve dikkatli davranılmaması durumunda hayvanın yaralanabileceğine değinen Genç, "Zaman zaman kendi aramızda koyun kırpma yarışı düzenliyoruz. Bir kişi günde 20 ile 40 arasında koyunu kırpabiliyor" dedi.

Yaylada yeni doğan kuzuları biberonla besleyen Halime Ergenç ise yayla yaşantısının zor olduğunu ancak eğlenceli taraflarının da bulunduğunu bildirdi.

Yaylada hayatın gün ağarmadan başladığını ve karanlık çökünceye kadar devam ettiğini belirten Ergenç, yaylada bulundukları 7 ay boyunca güzel günler geçirdiklerini sözlerine ekledi. -

Editör: Haber Merkezi