İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nde epidemiyolog ve yardımcı doçent olan Dr. German Carrasquilla, yaptığı açıklamada, iç organ yağının artışının daha ileri analizlerde iç organ yağında yoğunlaştığı belirlendiğini ifade etti. Bu durumun "visseral yağ" olarak adlandırılan, karnın içindeki organların çevresini saran yağ dokusunu içerdiğini söyledi.
Dr. Carrasquilla, iç organ yağının vücudun toplam yağının yüzde 10'unu oluşturması durumunun normal ve sağlıklı olduğunu belirtti. Ancak bu oranın üzerindeki iç organ yağının iltihaplanmaya neden olabileceğini ve kronik hastalıklara katkıda bulunabileceğini açıkladı.
Bu tür yağların özellikle kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve diğer metabolik durumlarla güçlü bir şekilde ilişkilendirildiğini vurgulayan Dr. Carrasquilla, sonuçların sigara kullanımını azaltmak ve önlemek için geniş kapsamlı çabalara ihtiyaç olduğunu gösterdiğini belirtti. Sağlık risklerini azaltmanın, genel olarak toplumdaki büyük sağlık risklerini azaltacağını ifade etti.
Dr. Carrasquilla konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
''Yağların konumu ve vücudumuzun işlevleriyle etkileşim şekli onu özellikle tehlikeli kılıyor. Bu tür yağlar kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve diğer metabolik durumlarla güçlü bir şekilde bağlantılıdır. Sonuçlar sigarayı önlemek ve azaltmak için geniş çaplı çabalara ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Nüfustaki büyük bir sağlık riskini azaltmak, dolaylı olarak başka bir büyük sağlık riskini de azaltacaktır.''
