Geçen hafta Bismil Kaymakamı Enver Hakan Zengince, Bismil’de Taziye yemekleri Kaldırılması ile ilgili konuşmamızda, Kanaat Önderleri Derneği ile toplantı yaptığını, İmam ve Muhtarlarla toplantı yapılıp, ortak bir karar vereceklerini bildirdi.

Kaymakam Zengince, cenaze sahiplerinin ölen yakınlarının üzüntüsünü yaşamaktan ziyade, taziyeye gelenlere yemek verme ve yapma telaşına düştüklerini, taziyelerin cenaze sahiplerini maddi ve manevi anlamda zor duruma düşürmekte olduğunu ifade etti. Çünkü haklıydı. Kendisi hak verdim. 

İnsanlar her canlı varlık gibi, dogar yaşar ve ölürler.
Bu bir yasadir. Bir anlamda insan yaşamı törenseldir. 

Törensel oldugu kadar bir trajedidir, çünkü kolay değildir, rahat bir ortamdan, sevdiklerinden ayrılmak tarifi imkansiz bir acıdır.

Bunlar, bizim toplumda oldugu gibi, ölü sahiplerine taziye sunmak, başsağlığı dilemek, acılarını paylaşmakla olur. 

Bir de taziye yemekleri yapılır.

Taziye yemekleri Zengin, yoksul ayrımı yapılmadan halkın kültürel olarak bir uygulama haline gelmiştir. 

Ama bunun elbette bir maddi boyutu, vardır. Bu durum yoksul kesimler için hiç’te kolay degildir. 

Bismil’de yılda ortalama 700 kişi hayatını kaybetmektedir.
700 kişiden, 300 kişinin ailesi maddi durumu yerinde iken, 400 kişinin ailesinde bazıları kendi evine, çoluk çocuğuna bile etli bir yemek yapmakta zorluk çekerken, bütçesi dışında böyle bir maliyete girmiş oluyor.


Taziye'ye yemek yapma adeti yüzünde iş değişiyor. Bütçe olarak zorlanıyor. Sosyolojik bir terim olarak ifade edersek, mahalle baskısı nedeniyle taziye yemeklerinde yemek yapmak neredeyse zorunlu bir hale gelmiş oluyor.

 Dogru olan ise İslam inancına göre taziye yemeğini ölü sahibi değil, yakınlarının, komşularının yapmasıdir. Böyle yapılınca sosyal bağlar kuvvetli hale gelmiş oluyor.

Eskiden Taziye giden aracın arkasına 1 torba pirinç veya şeker ve 1 teneke yağ götürürdü. 

Ama doğru olan bu hareketler, maalesef toplum uygulanmıyor. Adamların parası yoksa gidip borç bile alıyorlar. Taziye yemeği yapmak için, kredi çekenlerin olduğu söyleniyor.

Bir kaç gün önce Kooperatif mahallesinde konuştuğumuz kişiler dediler ki, Bir kişinin annesinin taziyesi vardı. Taziye yemeği verdi. 3 günlük taziye sonunda gücü olmadığı için borç aldı. Borç vermekte zorlandı. Sıkıntıya girdi. Taziye yemeği yüzünde eşiyle tartıştı, boşanma aşamasına gelmiş, eşi babasının evinde, kendisinin işi yok, nasıl borcunu vereceğini düşünüyor. Denildi. 

PEKİ TAZİYE YEMEĞİ KALDIRILMASI UYGULAMASI NASIL OLSUN.

Araştırma yaptığımıza göre en iyi uygulama, sadece çorba ikramı ile sınırlandırmasıdır.

Bu ayıp bir şey değildir. Çorba dışında verilmemesi gerekmektedir. Kesinlikle zenginde vermeyecek. 

Bismil’de  mahalle ve tüm köyler dahil taziyeler 3 gündür.

Taziyelerin başlangıç saati: 09.30 olsun - Taziyelerin bitiş saati isterlerse, Akşam ezana 10 dk kala kapatma olabilir veya yatsı namazından 1 saat sonra olur. Ama kesinlikle her iki öğünde çorba dışında verilmesin, 

1-Taziye evlerinde öğlen ve akşam öğünlerinde taziye evine gelenlere sıcak çorba ve ekmek dışında yemek vermesine yasak getirilmesi; 

2-Taziye evlerine gelen misafirlere rutin olarak çay ve su ikramı dışında başka bir şey verilmemesi; 

3-Taziye evinde çorba ikramı süreleri olabildiğince kısa tutulması, çorba ikramı saatine yetişemeyen misafirlere ayrıca çorba ikramı  yapılmaması; 

4-Kurullara uymayanlara Kabahatler kanununa göre ceza verilmesi,

5-Taziye kuralları uygulaması Köylerde Jandarma denetiminde, Merkezde Emniyetin denetimine verilmesi;

6-Bu iş tam oturuncaya kadar kolluk kuvvetleri denetimi devam etmesi ;

Bu bizim  görüşlerim,

Kaymakam Zengince, yarın ve çarşamba günü ne karar verecek. Her vatandaş gibi bizde merak ediyoruz. 

Musa ÇELEBİ 

Kaynak: Haber Merkezi