DiyarbakırRamazan Hoca kimdir? Diyarbakırlı Ramazan Hoca öldü mü, öldürüldü mü?

Diyarbakır’da Ulu Cami önünde insanlara yaptığı konuşmalar ile tanınan Diyarbakırlı Ramazan Böçkün (Pişkin) İstanbul’un Fatih ilçesinde çay ocağında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

Pişkin, İstanbul’da işlettiği çay ocağında bıçaklanarak hayatını kaybetti. İddialara göre Ramazan Pişkin, namaz kıldığı esnada saldırıya uğradı.

İstanbul polisi, Ramazan Hoca’yı öldüren şahsı yakalamak için geniş çaplı soruşturma başlatırken, Pişkin’in cenazesinin Diyarbakır’da toprağa verileceği öğrenildi.

Ramazan Hoca’nın öldürülmesi gündeme oturdu

Diyarbakırlı Ramazan Böçkün’ün uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi Tükiye’nin gündemine oturdu. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı Böçkün’ün öldürülmesine tepki gösterdiler.

Siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve tanınmış kişiler, kınama ve başsağlığı mesajı yayınladılar.

Diyarbakır'da küçük yaşlardan itibaren araştırıp öğrendiği bilgileri Ulu Cami'de vatandaşlara anlatarak sembol isim haline gelen Ramazan Böçkün (Pişkin) 8 ay önce İstanbul’a taşınmıştı burada çay oacağı işleten Böçkün, tespih de satıyordu.

Diyarbakırlı Ramazan Hoca kimdir?

Çevresinden 'deli' damgası yiyen Filozof Ramazan, hiç kimseyi umursamadan araştırmalarına yıllar boyunca devam etmişti. Küçük yaşlardan itibaren araştırıp öğrendiği bilgileri Ulu Cami'de vatandaşlara anlatmaya başlayan Filozof Ramazan adeta Diyarbakır'ın sembol isimlerinden biri haline gelmişti.

Diyarbakır'daki tarihi Ulu Camii'nde dini sohbetlerde bulunan ve geçmişte 'Deli' şimdilerde ise 'Ramazan Hoca' ve 'Filozof Ramazan' olarak anılan Ramazan Pişkin'in konuşmaları sosyal medyada ilgi görüyor. Filozof lakaplı Ramazan, dini konularda sohbet videoları yayınlıyordu. Son 5 yıldır Ulu Camii'nde yerli ve yabancı turistlere İslam'ı anlatmaya çalışan Böçkün, günün her saatini vatandaşlara bir şeyler anlatarak geçirdiği biliniyordu.

Ramazan Böçkün'ün 2020 yılında verdiği bir röportaj ölümünün ardından bir kez daha gündeme geldi. O dönemde 43 yaşında olan Ramazan Böçkün, küçük yaşlardan beri İslam’ı araştırıp dini kitaplar okuduğunu, bir süre sonra çevresinden ‘Deli’ damgası yemeye başladığını söylemişti.

Hiç kimseyi umursamayan Böçkün, küçük yaşlardan araştırıp öğrendiği bilgileri Ulu Cami’de vatandaşlara anlatmaya başladı. ‘Deli’ lakabı bir süre sonra yerini ‘Ramazan Hoca’ya bırakırken, Böçkün’ün konuşmaları, sosyal medya platformlarında tıklanma rekorları kırdı.

Geçimini mezarlıklarda ağaç budayarak ve tespih ustalarına yardım ederek sağlayan Böçkün, Diyarbakır’ın farklı yerlerinde kadın, erkek, genç, yaşlı vatandaşların sorularını Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle cevaplandırıyordu.

“Hak, insanların nefsine acı geliyor”

Böçkün, geçtiğimiz yıllarda İhlas Haber Ajansı (İHA)’ya verdiği röportajda şunları söyledi;

“Diyarbakır’da doğup büyüdüğünü belirten 43 yaşındaki Böçkün, ‘Deli’ damgası yediğini ve toplumdan dışlandığını, fakat şimdilerde ise sevilen biri olduğunu kaydetti. Böçkün, “Diyarbakır’da doğdum 5 yıldır camiye geliyorum. Karşı çıkmalar, alaylar, hakaretler oldu. Hak insanların nefsine acı geliyor, insanların tahammülü yok. Dünyaya herkes kendi penceresinde baktığı için de tahammül yok. Kimi hasretlikten, kimi ise ilah ve rabbinin menfaatinin çıkarının ve kibrinin kaybolmasından sakındığı için tehlikede gördüğü için tepki meydana geliyor. Efendimizi Mekke’den neden kovmuşsalar bizi de buna benzer sebeplerden dışlıyorlar. Ben Kur’an ve sünnetten mesajları söylüyorum. Kur’an sadece namaz ve orucu söylemez, Kur’an’da ilim, bilim, edep, terbiye, ahlak, kadın, hayvan ve insan hakkı, dünya, ahiret gibi her konu hakkında ayet var, gerek doğrudan, gerek dolaylı yollarla. Biz de bu ilahi mesajları anlatmak istiyoruz, bu yüzden de mücadele ediyoruz. Ben bunları anlatıyorum, zorlarına gidiyor, ‘Bizi rahatsız etme’ diyorlar. İnsan kendini rahatsız etmezse, kendini yormazsa kendini düzeltemez. İnsan kendini rahatsız etmez ise para kazanamaz, para kazanmasan yemek yiyemez başkalarına muhtaç olurlar”

“İnsanlar tembelliğe alışmış”

“Düşünmek sorumluluk getiriyor. İnsanlar düşünmek istemiyor, hem rahata alışmış hem de tembelliğe. Biri bir şeyleri harekete geçirmek istiyorsa onları rahatsız etmesi lazım. Geçimimi haftada bir mezarlıklarda ağaçları buduyor, tesbihçilere yardımcı oluyor helal yoldan rızkımı kazanıyorum. Bazen Ulu Cami bazen farklı yerlere gider sohbetlere girer günümüzü geçirmeye çalışırız. Eskiden tepki verenler sonradan zamanla anladılar yanlışlarını. İnsanların helak eden 5 etken vardır, nefis, şeytan, cehalet, önyargı ve taassuptur. Bizim konuyla alakalı ön yargı oluyor. Ön yargı bir şeyi araştırmadan incelemeden üstün körü karar vermek, bu da insanlara sıkıntı ve pişmanlıklar verir. Biz bir günde bu hale gelmedik, yaklaşık olarak 28 yıl gibi bir süreçle oldu. Şu an İngilizce, Kürtçe, Türkçe ve piyasada dolaşan kelimelerin tamamının hangi dilde olduğ

Kaynak: (Haber Merkezi)