Kuruluşu yeni olmakla beraber son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar neticesinde tarihinin çok eskilere dayandığı anlaşıldı. İlçenin merkezinde eski kalıntılara rastlanmamakla beraber İlçe yakınlarında bulunan bazı köylerde çok eski yerleşim ve ören yerlere rastlamak mümkün. Rivayetlere göre bu yerleşim ve ören yerleri tarih süreci içerisinde ilçeye ev sahipliği yaptığı söylenmektedir.

Bismil’de Buldu İngiltere’ye Götürdü 1

Asurlular ile Huriler Bismil’de yıllarca savaştılar

Bismil’de Buldu İngiltere’ye Götürdü 5

Bundan 4.000 yıl önce (M.Ö.2000) Asurlular ile Huriler arasında Dicle ovasının paylaşımı ve Mezopotamya üzerinde egemenlik kurma nedeniyle sürekli savaşlar meydana gelmiştir. Asurlular şimdiki ÜÇTEPE köyünde bulunan ve halen çok büyük bir kısmı tepe altında bulunan büyük bir saray yaparak burayı Hurilere saldırıda ileri üs karakolu olarak kullanmışlardır. Bu sarayın adı TUŞPA olup Asur kralı Banibal tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.

İngiliz Seyyahı Taylor’un Bismil’e gelmesi ile Üçtepe Höyüğü keşfedildi

Bu Sarayın bulunması 1865 yılında ünlü İngiliz Seyyahı TAYLOR'un Bismil'e gelerek ÜÇTEPE höyüğü üzerinde yapmış olduğu kazıda Asurca yazılı iki DİKİLİTAŞ'ı bulması ile başlamıştır.

Bismil’de Buldu İngiltere’ye Götürdü 4

Taylor, Bismil’de bulduğu Dikilitaşları İngiltere’deki Biritish Müzesine götürdü!

İngiliz Seyyah TAYLOR, bulduğu bu DİKİLİTAŞ'ları alarak Dünyaca ünlü en büyük müze olan BİRİTİSH Müzesine götürmüş ve halen bu kitabeler orada sergilenmektedir. İşte bu DİKİLİTAŞLAR'ın müzede sergilenmesi ile dünyanın gözü Bismil ilçesine çevrilmiştir. Bunun üzerine İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Profesörlerinden Veli Sevin’in başkanlık ettiği 12 kişilik bir kazı heyeti İlçeye gelerek bu Höyük üzerinde kazı ve incelemelere başladı. Yapılan 4 kazı sonucunda 1989 yılında dünyanın harikalarından sayılan ve 6 metre kalınlığında ve adı tarihte TUŞPA olarak geçen büyük bir Asur Sarayının kalıntıları bulundu. Yine bu kazılarda Huriler, Asurlular, Romalılar ve Helenistik çağa ait birçok altın, bronz heykeller, çeşitli paralar, cam eşyalar ve çok sayıda tarihi eserler bulunmuştur. Bulunan bu eserler halen Diyarbakır Müzesinde sergilenmektedir. Ancak daha önce bulunan Dikilitaşlar (Kitabeler) ne yazık ki ülkemize getirtilememiştir.

Dünyanın en büyük casusluk merkezi Bismil’de keşfedildi

Dünyanın En Büyük Casusluk Merkezi Bismil’de

Bu höyük dünyanın en eski yerleşim birimlerinden biri olduğu ve bulunan sarayı Asurlara ait dünyanın en büyük casusluk merkezi olduğu ortaya çıkarılmıştır. Asurlar stratejik önemi bulunan bu sarayı Şimdiki Diyarbakır'a bağlamak için Üçtepe ile Ambar beldesi arasında bulunan Dicle nehri üzerine bir karayolu köprüsü yaptırmıştır. İpek Yolunun güney kolu bu köprü vasıtası ile yapılmakta idi. Bu köprünün halen kalıntıları Dicle altında mevcut olup, taşlarının Demiryolu Köprülerinde kullandığı rivayet edilmektedir.

Asurlar Huriler arasındaki savaş sonrasında Dicle nehri kırmızı aktı!

Dünyanın En Büyük Casusluk Merkezi Bismil’de 1

Asurlar M.Ö. 1050 yılında Hurileri büyük bir yenilgiye uğratarak Mezopotamya’nın içlerine çekilmelerini sağlamıştır. Bu savaşta Dicle nehrinin insan kanından dolayı kırmızı aktığı rivayet edilmektedir. Asur Orduları yaptıkları her seferde hem Huri, hem de Urartu medeniyetlerine büyük zarar vermişlerdir. Asur Kralı Salmanasar'ın TUŞPA'da ortaya çıkarılan ve kendi adına diktirdiği ve halen Londra BİRİTİSH müzesinde sergilenen iki Dikilitaşta (kitabede),"Güzel Fidanlıkları dağıttım, Dillere destan asma bağlarını tahrip eyledim, bahçeleri ve eşsiz güzellikteki sarayları atlarımızın ayakları altında ezdim, sazlık kadar sık ormanları yaktırıp kestirdim" ibaresine rastlanmıştır. Daha sonra Huriler toparlanarak Asurlulara büyük bir saldırı düzenleyerek Asurluların Diyarbakır havalisi üzerindeki hakimiyetine son vermiştir. İşte bu nedenle halen Bismil ilçesinin bulunduğu çevre çok eskilerde de çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.

Editör: Nurşen Ağar