Aydın Mustafa Hamid Mart 1988 yılında Irak ordusunda Yarbay rütbesiyle görevli Türkmen asıllı bir pilottu. Saddam Hükümeti tarafından verilen Süleymaniye’ye bağlı Halepçe ilçesinin silahlarla bombalanması emrine karşı geldi.
”Ama orada kadınlar ve çocuklar var…”
”Ama orada kadınlar ve çocuklar var…” diyerek görevi kabul etmemiştir. Emre itaatsizlikten tutuklandı. Sorguda, hapiste işkenceler gördü ve 6 ay sonra Ekim 1988’de ”emre itaatsizlikten” idam edildi. Geride üç kız çocuğu bıraktı…
İdama giderken son sözleri:
İdama giderken son sözleri, ”Ben, kadınların ve çocukların olduğu bir ilçeyi kimyasal silahlarla bombalama emrine karşı geldiğim için idam edileceğim. Acaba Kürtler idamımın sebebinin onlar olduğunu bilecekler mi, bir gün beni hatırlayacaklar mı? olmuştur.
Halepçe’ye Bomba Yağdırmadığı İçin İdam Edilen Türkmen Pilot: Mustafa Hamit
Kürdistan’da günlük gazete olarak basılan Hawleti Gazetesi'nde ilk olarak çıkan haberde Aydın Tayyar’ın kız kardeşinin ses kaydı da yer almaktadır.
Kız kardeşinin yayınladığı ses kaydında “Aydın Tayyar özgürlüğü savunan biriydi. Her zaman mücadelecileri ve özgürlükçüleri severdi. Katliama ve kimyasal saldırılara karşıydı. O yaşında bile (Aydın Teyyar, 31 yaşında iken idam edilmiştir) para ve makam için vicdanını satmamıştır.” demiştir.
Aydın Tayyar’ın cezaevi arkadaşı Necat Nuri ise Aydın Hakkında şunları söylüyor; “Aydın ile konuştuk ve dedi ki, 'ben kimyasal saldırıyı yapmam' dediğim için zindana atıldım. O anlatırken ben ağlamaya başladım ama o gülümseyerek bana dedi ki 'benim vicdanım rahat'
Son günlerinde ise konuştuğumuzda döndü dedi ki ben bir millet için ve o millete zarar vermemek için muhtemelen canımı vereceğim, sence onlar beni saygıyla hatırlayacaklar mı? Son günde onu götürürlerken beraber çok ağladık.“
Pilot Albay Aydın Mustafa Hamit Hatipzade’nin hayatına kısa bir bakış
Helikopter pilotu Albay Aydın Mustafa Hamit Hatipzade; Kerküklü bir Irak Türkmen’i olup Hatipzade ailesine mensuptur.
Ailenin dört erkek ve altı kız çocuğu olmuştur. Albay Aydın Hatipzade; ailenin en büyük erkek çocuğu olarak 1949 yılında Kerkük’ün Ağalık Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir.
Bağdat’ta Askeri Akademiye kayıt yapan Hatipzade, 1970 yılında İkinci Teğmen rütbesiyle mezun olur. Irak Ordusu’ndaki üstün kabiliyetinden dolayı Havacılık Komutanlığı’na bağlı helikopterlik kursuna katılır ve askerî rütbesi 1973 yılında Teğmen Helikopter Pilotu’na yükseltilir.
Bu rütbeyle Bağdat’taki el-Müsennâ Askeri Havaalanı’nda çeşitli görevlerde bulunur ve en sonunda Albay Helikopter Pilotu olarak Kerkük’teki K-1 Askerî Havaalanı’nda görevlendirilir.
Bu kariyeriyle Albay Aydın Mustafa Hamit Hatipzade, Irak Ordusu’nun Havacılık Komutanlığı’nın en meşhur Kerküklü Irak Türkmen helikopter pilotlarından biri olur.
Helikopter pilotu Hatipzade kariyeri sırasında yurtdışı eğitim, askerî kurs ve kültürel tanıtım görev seyahatleri çerçevesinde Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan ülkelerinde bulunmuş ve bu ülkeleri yakından tanıma fırsatı elde etmiştir.
1987 yılında albay helikopter pilotu iken kendisine Kerkük’ün kuzeydoğu bölgeleri ile Süleymaniye vilayetinin etrafındaki Kürt köylerini bombalaması emri verilir.
Kendisi; Kerkük ve halkına olan bağlılığı, millî politik görüşleri ve Kürt halkının yaşadığı trajedilerden dolayı insanî gerekçelerle bu emri yerine getirmez. Bunun üzerine 18 Mayıs 1987 tarihinde Kerkük’te Irak Ordusu’nun Askerî İstihbaratı tarafından tutuklanır.
Kendisine çeşitli işkenceler ve psikolojik zorbalıklar uygulanır. İkinci eşi ve ailesinden bazı yakın kişiler tutuklanarak Bağdat’taki Irak Ordusu’nun Genel İstihbarat Merkezi’ne nakledilir.
Böylece kendisine karşı çeşitli şantaj ve baskılar uygulanır. Fakat helikopter pilotu Hatipzade bu şantaj ve baskılara karşı direnmiş; Kürt halkına olan samimiyetinden ve Kerküklü hemşerilerine olan bağlılığından taviz vermemiştir.
İdam cezasına çarptırıldı
Helikopter pilotu Hatipzade hapishanede tutuklu olduğu sırada Temmuz 1988 tarihinde dönemin Devrim Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırılır. İdamı 26 Kasım 1988 tarihinde Abu Gureyb Cezaevi’nde infaz edilir.
Şehit edilen pilotun naaşı ancak 1 ay sonra ailesine teslim edilir. 29 Aralık 1988 tarihinde ise Kerkük’ün Büyük Yakası’nda yer alan Musalla Mezarlığı’nda Hz. Abû Ulluk (Ali Ebû Ulluk) yatırının yakınında toprağa verilir.
Devam eden Irak-İran Savaşı, dikta rejimin baskıları, ülke içi çekişmeler ve zor şartlara rağmen Kerkük’ün içinden ve dışından birçok Kürt, Türkmen, Arap ve diğer bileşenler vefa borcu olarak ailenin acısına eşlik edip gizlice yasına gelmiş ve baş sağlığında bulunmuşlardır.
