TCMB'nin yayınladığı raporda enflasyonun, şubat ayında ocak ayına kıyasla yavaşladığı belirtildi. Enflasyonun yakından izleneceği vurgulanırken, fiyat istikrarı amacı doğrultusunda gerekli tüm önlemlerin alınacağı ifade edildi.

TCMB raporundaki ana başlıklar şu şekilde sıralandı:

1. Küresel büyüme istikrarlı seyrederken, işgücü piyasasındaki sıkılaşma devam ediyor. Geçen yılın son çeyreğinde küresel ekonomide yavaşlama yaşandı ve bu trendin devam ettiği belirtildi. Türkiye'nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin üçüncü çeyrek performansı bir önceki PPK toplantısının seviyelerinde seyretti. Ocak ayında PMI verilerinde sınırlı bir iyileşme görülse de imalat sanayi endeksi eşik seviyenin altında kaldı. Sıkı para politikalarıyla enflasyonda kalıcı düşüş hedeflenirken, 2024'te jeopolitik risklerin etkisiyle küresel iktisadi faaliyetin seyrinin önemli bir faktör olduğu vurgulandı.

2. Çekirdek enflasyon ve enflasyon beklentilerinin yüksek seyri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyredeceğini gösteriyor. Gelişmiş ülke merkez bankalarının çekirdek enflasyondaki düşüşe vurgu yapmasıyla 2024'te faiz indirimlerinin erken başlayabileceği beklentileri güçlenirken, politika faizlerine ilişkin öngörüler de aşağı yönlü güncellendi. Ancak, merkez bankalarının aşırı fiyatlamalara dikkat çekmesi ve ABD enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesiyle piyasa fiyatlamaları daha temkinli bir indirim patikasına işaret etti.

Parasal ve Finansal Durum

3. Kredi büyümesi ve kompozisyonunda normalleşme devam ediyor. Bireysel kredilerin ortalama büyüme oranları azalırken, diğer taraftan Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari krediler artış gösterdi.

4. Parasal sıkılaştırma ve sadeleşme kararlarıyla kredi faizlerindeki seviyelerin hedeflenen finansal sıkılıkla uyumlu olduğu değerlendirildi. Türk lirası ticari kredi faizleri yatay seyretti. Konut kredisi faizleri ve ihtiyaç kredisi faizleri de sabit kaldı. Taşıt kredisi faiz oranları ise azaldı.

5. Parasal aktarım mekanizması desteklendi ve Türk lirası mevduat faizleri arttı. Yüksek ve düşük tutarlı mevduat faizleri arasındaki fark devam etti.

6. Dış finansman koşulları ve rezerv seviyeleri istikrarını korudu. TCMB'nin brüt uluslararası rezervleri yüksek seviyelerini sürdürdü.

7. Türk lirasının vadeli kur oynaklığı arttı, kredi risk primi ise düştü. Portföy akımlarındaki düşüşlerin etkisiyle ABD dolarının TCMB rezervlerindeki payı azaldı.

Beklentiler ve Riskler

8. Enflasyon tahminlerindeki yükselişin, döviz kuru volatilitesi ve küresel likidite koşullarındaki bozulmanın tetikleyicisi olduğu değerlendirildi. Döviz kuru volatilitesinin yüksek kalmasının, enflasyon görünümü üzerindeki etkisinin izlenmeye devam edeceği belirtildi.

9. Ekonomik aktivitede yavaşlama ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme, politika faizindeki yüksek seviyelerin muhafaza edilmesine destek veriyor. İç talep koşullarındaki gelişmeler ve finansal istikrarın sağlanması da politika faizindeki seviyelerin korunmasına yardımcı olabilir.

Politika Duruşu
10. Merkez Bankası, enflasyon beklentileri, maliyet unsurları, talep koşulları ve döviz kuru gelişmelerini dikkate alarak para politikası duruşunu belirliyor. Bu çerçevede, parasal sıkılaşmanın devam etmesi gerektiği belirtildi.

11. Parasal sıkılaştırma duruşunun, enflasyon görünümüne ilişkin risklerin izlenmesi ve gerekli görüldüğünde para politikası araçlarının kullanılmasıyla uyumlu olduğu ifade edildi.

Sonuç ve Değerlendirme
12. Türkiye ekonomisi ve enflasyon görünümündeki riskler, küresel ve iç talep koşullarındaki gelişmeler ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak yakından izlenecek. TCMB, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek için gerekli tüm önlemleri almaya devam edecek.

TCMB'nin Enflasyon Değerlendirmesi'nin önümüzdeki dönemde para politikası kararlarını etkileyecek önemli bir belge olduğu ve ekonomi ve finans sektöründe yakından takip edildiği vurgulanıyor.

Kaynak: (Haber Merkezi)