Ahmet Aras yukarıda sözü edilen yazıda Şeyh Abdurrahim ve arkadaşlarının Bismil yakınlarında etkisiz hale getirilmesi hakkında Şakire Şewranşex’in söylediği ‘Axao axao’ adlı kılamın yanısıra Mardin yöresinden dengbej Cemil Basawi’nin de söylediği bir kılam olduğuna vurgu yapıyor. Basawi’nin kılamında adı geçen Diyarbekir’deki Kenan Paşa (Kelhan Paşa)’nın askerleri toplayarak, ‘ kim ki gider sınırın aşağısından Şeyh Abdurrahim, Şeyh Misbah, Seyda Cemil, Seyitxan’ın oğlu Selahaddin’i getirip tuzağa düşürürse, bunu yapan onbaşı olsa da ben onun rütbesini  generalık türbesine yükselteceğim ‘ dediği belirtilmektedir.

I M G 2249

Kenan Paşa’nın bu isteğine Malatya’lı Osman adında bir yüzbaşı talip olur. Kenan Paşa gerekli evrakları hazırlar ve bir Alman tüfeği vererek O’nu gönderir. Osman Paşa gidip Şeyh Abdurrahim, Şeyh Misbah, Seyda Cemil, Seyitxan’ın oğlu Selahaddin ve Hüseyne Eli beg’e yi görür ve onlara ‘ben de sizin gibi Rum devletinin kara zulmünden kaçıp buraya geldim. Gelin Türkiye’ye gidelim’ der.

Şeyh Abdurrahim ve arkadaşlarının operasyonda etkisiz hale getirilmesi, 

Kör Hüseyin Paşa’nın öldürülmesi, Alişer efendi ve Zarife hanımın öldürmeleri gibi daha bir çok olay ‘grup içinde iç ihanet’ nedeniyle meydana gelmiştir. 

 İhanet edenler de devletten kurtulamamaktadır. 

1925 direnişinde devlete hizmet eden Binbaşı Kasım ve Mehmet Şerif Fırat’ın aileleri de sürgünlerden kurtulamamışlardır.

Kaynak: Haber Merkezi