1854 yılında Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’ne bağlı Aktepe Köyü’nde dünyaya geldi. 1910 yılında 56 yaşında vefat etti.

Ömrünü islama adadı. Kürt gençlerin uyanmasına vesile oldu.

Aktepe köyü Bismil Kazancı( Hacikürdan ) köyüne komşudur. Aktepe, Bismille 15 km, Diyarbakır’a 45 km uzaklıkta olan bir köydür.

İYİ BİR EĞİTİM ALDI

Şeyh Abdurrahman Hazretleri, Şeyh Hasan-i Nurani Hazretleri’nin en büyük oğludur. Şeyh Abdurrahman ve üç kardeşi babaları yanında iyi bir eğitim aldılar. Şeyh Abdurrahman, kardeşlerinden farklı olarak daha iyi bir eğitim almak için Irak ve Suriye’ye gitti. Eğitimini tamamladıktan sonra Aktepe köyüne geri döndü. Babası Şeyh Hasan’ın vefatından sonra medresenin başına geçti, kısa bir zaman sonra yerini kardeşi Şeyh Muhammed Can’a bırakarak ilim ile meşgul olmaya başladı.

HALKIN GÖNLÜNDE TAHT KURMUŞTU

Zamanının büyük kısmını babasının bıraktığı kütüphanede geçiren Şeyh Abdurrahman, sürekli araştırmalar yaparak kendisini geliştirdi.

Özellikle Şafii fıkhı konusunda çok iyi bilgiye sahip olunca devrin alimleri kendisinin görüşlerini almaya başladı. Geniş ufuklu, basiret sahibi, keskin zekalı olan Şeyh Abdurrahman, tasavvuf konusunda da parmakla gösterilecek seçkin insanlardan biriydi.

Nereye gitse vaaz ve irşadını dinlemek için geniş bir kalabalık çevresini sarardı. Gittiği her beldede adeta bir bayram esintisi olurdu. Talebelerini de yılda birkaç defa çeşitli beldelere irşad vazifesi için gönderirdi.

KİTAP YAZAN BİR ŞEYHTİ

Kitap ve makaleler yazdı, kitap çevirileri yaptı. Birçok eser telif eden Şeyh Abdurrahman’ın şu anda mevcut olan 13 eseri var. Onun dışındaki eserleri çeşitli sebeplerden dolayı kayboldu. Dini ilimlerin yanı sıra astronomi, mantık, matematik gibi fen ilimleriyle de meşgul oldu. Astronomi ile ilgili kitap yazdı, tercümeler yaptı, ceviz kabuğundan dünya şekli yaptı, dünya yörüngesi, gezegen sitemleri, bölgesel takvim çalışmaları yaptı.

KÜRTÇE KİTAP YAZDI

Namaz saatlerini göstermek amacıyla kullanılan Takvim’i de halen ailesinin elinde mevcuttur. Diğer meşhur kitabı Kürtçe yazdığı şiir kitabı ‘Diwan’dır. Bu kitabı ‘Diwana Ruhi’ olarak da bilinir. O birçok şiirini de Ruhi mahlası ile yazmıştır.

FAKİR VE DÜŞKÜNLERİN ELİ, AYAĞIYDI

Çok mütevazı ve şefkatli olan Şeyh Abdurrahman Hazretleri, sırtında taşıdığı odunları fakirlere götürür, çeşmeden onların evlerine su taşır, onlara yemek hazırlardı. Felçli, sakat ve yaşlılara da bu itina ve özeni gösterirdi. Çevrede yaşayan Hıristiyanların bazılarının onun bu güzel ahlakından etkilenip İslam'ı seçtiği rivayetleri çoktur.

MİSAFİRLERİNE ÇOK DÜŞKÜNDÜ

Cömertliğiyle bilinen Şeyh Abdurrahman Hazretleri’nin çok misafiri olurdu. Özellikle bahar aylarında çoğu zaman âlim ve faziletli insanlar ziyaretine gelir ve onun terbiyesinde süluka girerdi. Günlerce, bazen aylarca misafir kalanlar olurdu. Şeyh Hazretleri, kendi elleriyle yemek sofrasını hazırlardı. Misafirlerin sofrada bıraktığı yemek kırıntıların bereketlenme ve hayır kazanmak adına, kırıntıları toplayıp yerdi “Misafirlerin artığını yemek, insan gönlünü Allah’a yaklaştırır” derdi.

HER YIL BİNLERCE ZİYARETÇİ AKTEPE’YE AKIN EDİYOR

Babası Şeyh Hasan-i Nurani’nin vefat yıldönümünde her yıl binlerce kişi türbesini ziyaret etmektedir.

Kürt yazısı

“Bila çil sal li zîndanan bimînim,

Her roj sed mar û dûpişkan bibînim,

Li hevraza barê aşan bikşînim,

Li berwara pevzkûvîyan biçerînim,

Zivistanan li ser avan bimînim,

Ne ku carek yekî ehmeq bibînim.”

* * *

“Kırk yıl zindanlarda kalayım,

Hergün yüzlerce yılan ve akrep göreyim,

Yokuşlarda değirmen yükü taşıyayım,

Dağ keçilerini otlatayım,

Zemheri kışta suların başında kalayım,

Ama tek bir ahmakla karşılaşmayayım

Kitaplar: • Divan-ı Ruhî

  • Rewdneim
  • Kitabü’l Mantık
  • Kitabü’s Sarf wen-Nahv
  • Kitab’ül İbriz
  • Keşfu’z Zulam fî Akaidi Farki'l İslam
  • Astronomi ile ilgili yazılmış eser
  • Kitabü't Tıb
  • Risale
  • Minhac-ül Usûl

Bizim yolumuzu aydınlatan Alimlerimize Allah razı olsun.

Editör: Haber Merkezi