Çocuk ve Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kardeşler arasındaki kıyaslamaların bazen ebeveyn öfkesinden, bazen de çocukları motive etme amacıyla yapıldığını ifade ederek, "Çocuklara söylenecek her şey, kardeşlerinden bahsetmeden doğrudan onlara söylenmelidir." dedi.

Kardeş kıskançlığı konusunu değerlendiren Konuk, bu durumun doğal bir duygu olduğunu vurguladı.

Kardeş Kıskançlığı Doğaldır

Kardeş kıskançlığının, çocukların ebeveynlerinin sevgisini ve ilgisini paylaşma zorunluluğundan kaynaklanan doğal bir duygu olduğunu belirten Konuk, kardeşler arasında kıskançlık, rekabet ve kavga yaşanmasının normal olduğunu ancak bu duygunun, çocuklarda saldırganlık, öfke veya içe kapanma gibi farklı şekillerde dışa vurulabileceğini ifade etti.

Ebeveyn Tutumları Kıskançlığı Artırabilir

Konuk, büyüklerin etkisi olmadan da kardeşler arasında kıskançlık gelişebileceğini belirterek, "Ancak ebeveyn tutumları, anne babanın uyumsuz yaklaşımları veya çocuklar arasındaki kıyaslamalar kardeşler arasındaki rekabeti artırabilir ve bu da kıskançlığı tetikler. Kıyaslamalar, bazen ebeveyn öfkesinden bazen de çocukları motive etme amacıyla yapılır. Her iki durumda da kıyaslama, çocuğun duygusal gelişimine zarar verir. Çocuklara söylenecek her şey, kardeşlerinden bahsetmeden doğrudan onlara söylenmelidir." dedi.

Her Çocuğun İhtiyacına Odaklanılmalı

Konuk, çocuklara ne yapılması gerektiğini kıyaslama yapmadan anlatmanın önemine dikkat çekerek, "Burada anahtar kelime 'tarif etmek'tir. Önemli olan, başkasının veya kardeşinin ne yapıp yapmadığı değil, o an çocuğun davranışına odaklanmaktır. Ebeveynler çocuklara eşit davranmak isterler. Bu da çocukların kendilerini kardeşleriyle kıyaslamasına neden olabilir. Bunun yerine, her çocuğun kişisel ihtiyaçlarına odaklanmak ve onlara uygun şekilde zaman ayırmak daha değerlidir." şeklinde konuştu.

Çocukluk Dönemindeki Kıskançlık Sürebilir

Çocukluk döneminde yaşanan kardeş kıskançlığının yetişkinlikte de devam edebileceğini belirten Konuk, "Bu duygu, yetişkinlikte arkadaşlık veya romantik ilişkilerde sıkça ortaya çıkabilir ve sosyal ilişkilerde güven sorunlarına veya özgüven eksikliğine yol açabilir.

Kıskançlık duygusuyla başa çıkmak için ebeveynler çocukların duygularını görmezden gelmemeli. Çocukların kardeşlerine yönelik olumsuz duygularını yaratıcı bir şekilde ifade etmelerine imkan sağlanmalıdır. Bu, kıskançlığın olumlu yönden dışa vurulmasına ve bastırılmamasına yardımcı olur." dedi.

Zarar Verici Davranışlara Karşı Kurallar Oluşturulmalı

Konuk, kardeşe yönelik zarar verici davranışları durdurmanın ebeveynlerin görevi olduğunu belirterek, "Tüm aile üyelerini kapsayacak 'kimse kimseye zarar veremez' şeklinde bir ev kuralı oluşturulmalıdır.

Öfkenin normal bir duygu olduğunu açıklamak ve güvenli şekilde ifade edilmesini göstermek yararlıdır. Çocuktan kızgınlığını sözcüklerle anlatmasını, hissettiklerini kardeşine söylemesini isteyebilirsiniz. Saldırgan davranışlar gösteren çocuğu durdurduktan sonra zarar gören kardeşle de ilgilenmek gereklidir. Sakinleştikten sonra bu tür anlaşmazlıklar tekrar ortaya çıktığında kabul edilebilir çözümleri birlikte belirlemek, kardeş kıskançlığında bireysel ilginin yanı sıra ortak çözümler geliştirmeye yardımcı olacaktır." diye ekledi.

Kaynak: (Haber Merkezi)