Diyarbakır’ın ilçesi Bismil’de, Coğrafi konumundan ötürü oldukça verimli topraklara sahip olması ve ana ulaşım yollarının kavşak noktasında bulunması ile Bismil; pek çok medeniyetin izlerinin yer aldığı bir merkez haline gelmiştir.

Bismil’de ilk olarak Paleolitik (Eski Taş Devri) ve Mezolitik (Orta Taş Devri) devirlerdeki yaşam izleri tarihi MÖ. 11 binlere kadar inen Bismil ilçesi Ağıl köyü Aşağı Sazlık mezrası yakınlarında bulunan Körtiktepe ise bölgenin Neolitik ( Yeni Taş Devri) dönemine ışık tutmaktadır. Kazı çalışmalarında elde edilen, gelişkin alet teknolojisi kullanılarak üretilmiş olan taş kaplar ve objeler üzerinde işlenen semboller, dönem insanının yalnızca ihtiyacına yönelik malzeme üretmediğini; aynı zamanda nitelikli eserleriyle gelişkin bir kültürün ilk adımlarını attıklarını görebilmekteyiz. 

        

        Avcılık ve toplayıcılıkla beslenen tüketici neolitik toplulukları üretime geçmediklerinden geçici yerleşmelerde bulunmuşlardır. 

"Bismil İlçesi Tepe beldesi sınırları içerisinde kalan Hakemi Use höyüğü Geç Neolitik döneme ( MÖ. 6100-5950) ait ilk boyalı seramik gurubunu oluşturan 'Hassuna ve Samarra' boyalıları şeklinde bilinen seramiklerin bulunduğu önemli bir merkezdir. Neolitik dönem sonrasında "Gelişkin Köy Evresi" ya da ilk Kalkolitik çağ olarak adlandırılan dönemin (MÖ.6.bin-5.bin) bölgedeki önemli temsilcilerinden biri olan Bismil köyleri ile ilgili ender yerleşmelerdendir. 

        Diyarbakır çevresinde bulunan bir kısmının kazı çalışmaları günümüzde de devam eden höyüklerden elde edilen buluntular ve höyüklerdeki tabakalaşma Bismilin tüm çağlarda yerleşim gördüğünü kanıtlamaktadır. Bismil ilçesinde bulunan; Şahintepe köyünde Müslüman Tepe, Güzelköy köyünde Hırbemerdon Tepe, Salat Tepe Beldesinde Yukarı SalatTepe, Bozçalı Köyünde Gırecano ve Bismil'in 12 km doğusunda yer alan Kenan Tepe de kalkolitik, tunç ve demir çağ yerleşim tabakalarını görebilmekteyiz.

        M.Ö. 3000 de bölgenin ilk medeni ahalisi olan Hurriler Bismil’de egemenliklerini sürdürmüşlerdir. M.Ö. 2300-2260 tarihleri arasında Akadlı Naramsin tarafından kesintiye uğrayan Hurri egemenliği Naramsinden sonra devam etmiştir. 

M.Ö. 2. bin ortalarında Hurri boyları Hurri ve Mitani adında iki konfederasyona ayrılmış; sonrasında Mitaniler bölgeye egemen olmuştur. 

        Diyarbakır-Bismil kara yolu üzerinde bulunan Diyarbakır'ın 40 km. güney-doğusundaki Üç tepe höyüğü ve çevresinin Mitani devletinin merkez bölgesi olduğu dönemin asur belgelerinde öğrenilmektedir. 

Bölgedeki Mitani egemenliği M.Ö. 13 Y.Y.da Asurlar tarafından sona erdirilmiş ve M.Ö. 7 Y.Y. ortalarına kadar arada kesintiye uğrasa da Asur egemenliği devam etmiştir. 

        M.Ö. 13 Y.Y. da Geç Asur döneminde bölgeyi etkisi altına alan "Asur devleti bölgedeki etkisini pekiştirmek için savaşlarda tutsak etikleri uzak coğrafya insanlarını buraya zorla yerleştirmiş ve onların ülke tarımına katkısını arttırmak için kolonyal bir sistem kurmuştur."Asur çivi yazıtlarında, bu sistemi yürütmek için kurulan eyaletin başkenti olarak Tushan ismi geçmektedir. 

        Asurun eyalet merkezi olan Tuşhanın Bismil ilçesi Tepe beldesinde bulunan Ziyaret Tepe olma olasılığı kuvvetlidir. 

Yine Asur yazıtlarında bir Asur ilçesinin merkezi olarak bahsedilen "Tayidu" ile Kerh/Üçtepe höyüğü K.kessler tarafından özdeşleştirilmiştir. 

M.Ö.900-825 yılları arasında Asur'un gerileme döneminden faydalanan Bit-Zamani krallığı Amidi ye egemen olmuştur. Bu dönemde oldukça zenginleşen Amidi deki Bit-Zamani krallığına Asur 825 te son vermiş ve buradaki Asur egemenliği 775 te şehrin Urartu ya bağlanmasıyla kesintiye uğrasada M.Ö. 653'e kadar sürmüştür. 

        Bismil’e 12 km batısında bulunan Kurh (ÜçTepe) höyüğünde ele geçen iki yeni Asur yazıtı, Diyarbakır'ın kuzey-doğusundaki Pir Hüseyin ören yerinde yörenin ilk gerçek tarihi belgesi olan Akadlı Naramsin yazıtı, Tiglathpileser l"dicle tüneli" Bırkleyn çayında yoncalı yazıt diye anılan Asurluların en eski kabartması gibi bazı Asur eserleri yanı sıra Bismil çevresindeki Ziyaret Tepe, ÜçTepe, Hakemi Use gibi höyüklerde de önemli Asur dönemi eserleri ele geçmiştir.

        Asur krallığının sona ermesiyle bölge tarihi belirsizleşmiştir. 

Sonrasında Bismil ve çevresi bir süre İskit egemenliği altına girmiş fakat MÖ.625 yılında Med imparatorluğu İskit hakimiyetine son vermiş ve bölge Medlerin idaresine geçmiştir. MÖ.6.Y.Y. başında Doğu Anadolu'nun büyük bir bölümü Medlerin kontrolü altında iken MÖ.550 yılında Persler Med devletini yıkmış ve bölgenin kontrolü Perslere geçmiştir. 

        Darius I (MÖ.522-486) döneminde imparatorluk satraplıklara ayrılmış, Bismil Armenia satraplığına bağlanmıştır. III.Darius döneminde İskender ile Arbela civarında Gaugamela ovasında yapılan savaşta Persler yenilmiş ve İskender bütün Mezopotamyayı ele geçirmiş; böylece MÖ.331 yılında Bismil çevresi İskenderin hakimiyetine girmiştir. 

        İskenderin MÖ.323 te ölümü üzerine kurduğu imparatorluk beş kısma bölünmüş ve Bismil bölgesi Selevkosların idaresine verilmiştir. Selevkosları mağlup ederek Mezopotamyaya egemen olan Part hükümdarı I.Mitridates MÖ.140 tarihinden itibaren Bismil ve çevresini ülkesine katmıştır. 

Bölgedeki Part egemenliği de uzun sürmemiş MÖ.85 yılında bölge Büyük Tigran idaresine geçmiştir. 

        BüyükTigran MÖ.77yılında Tigranokerta adında yeni bir şehir inşa ettirerekbu şehri başkent yapmıştır.