Günümüz gençliğinde bilgisizliğe dayalı bir şüphe durumu görülüyor. Bu şüphenin duyulduğu alan ise din. Kafalarındaki sorulara cevap verememenin verdiği huzursuzluk, onlara bir seçim yapma mecburiyetinde olma hissiyatı veriyor.

Buna bağlı olaraksa kendilerini deist, ateist veya agnostik olarak tanımladıklarına şahit oluyoruz. Nihilizmi benimseyip dünyayı kapkaranlık bir perde gibi görenlerden tuttun da her şeyin özünde maddenin olduğuna inanan materyalistlere kadar çokça çeşitlenebiliyor bu durum. Bu yazıda nihilistleri, ateistleri ve yahut materyalistleri konu almayacağız. Asıl konumuz bu şüphenin derinine inmek ve doğru bir yolla en doğru olana varmaya çalışmak.

 Aileden, çevreden veya en önemlisi eksik bilgiden kaynaklanan bu şüphe durumu gençlerin bilincini zedeliyor. Zaten yaralı olan gençlik, inanç konusunda bir darbe daha alıyor. Bir yere kadar 'asılsız' olan bu inançlara kaymaları haklı görülebilir. Çünkü herkes, inanç ve fıtri konularda yeterli donanıma sahip insanlar tarafından yetiştirilme olanağına sahip olarak gelmiyor dünyaya. Basit bir örnek verelim: Sokak röportajlarında gençler soruyor "Madem tüm evreni bir yaratıcı yarattı, madem bu düzeni o sağlıyor, niçin peki biz bunu göremiyor veya buna şahit olamıyoruz?" Dıştan bakıldığında çok haklı ve de kesinlikle açıklamaya muhtaç bir soru gibi duruyor değil mi? Oysa bilgisi olan insanın bu soruya iki kelimelik kalpten inandığı tek bir cevabı vardır: gayba iman...

İnanç konusuna gelince... Açıkça belirteyim ki ateist olduğunu söyleyen hiç kimseye inanmam.  Çünkü insan fıtratı gereği yüce bir yaratıcıya sığınma ihtiyacı olan bir varlık. Bir inanca gönülden bağlanmadan yaşamak, akıl sağlığını korumak, iç dengeyi kurmak kesinlikle mümkün değildir. Gelgelelim hakiki bir Müslümana, yani naçizane Müslümanlar olarak bizlere...

Bizim tek bir hakikatimiz vardır. O hakikat yolu üzerinde ibadet adımlarıyla yürürüz. Yegâne inandığımız rabbimizi taşırız her daim aciz gönlümüzde. Hayatın omuzlarımıza yüklediği yükleri atarız secdeye varınca. Bir fidan olup yeşerir böylece inancımız. Ve yeşeren fidanımızın verdiği gülleri ölünceye kadar serperiz Allah'a varan her yola...