Bu gün Avrupa ve emperyalist ülkelerde korkuları güneşten olanlar sermayesi buz olanlar, Kur'an'a el ve dil uzatıyorlar ve düşmanlık besliyorlar.

Kur'an, Allah'ın kelamıdır. Levhé mahfuzda namusu Ekber eliyle ayet ayet, süre süre Hz Muhammed sav gönderilmiştir. Müslümanlar için hidayet ve nurdur, kâfirler için azaptır. Müşriker Kur'an'ın önünü geçmek için çaba harçıyorlardı. Kur'an güneş gibidir güneş çamurla sıvanmaz güneş kapatılmaz. Kim gözünü kapatırsa kendine karanlık yapar.


Kur'an nazil olduğu zaman müşrikler aslı astarı olmayan şeyler söylerlerdi, bu sihirdir, bu acem cahil birinin sözlerdir, ( haşa) bu Muhammed'in uydurduğu şeylerdir. Ama Kur'an okunduğu zaman Kur'an'ın sesi duyulmasın diye, Kur'an'ın sesi bastırmak için müşrikler kendi seslerini yükseltiyorlardı. Müşrikler Mekke'de o zaman güç kuvvet sahibiydiler.  Acem olsun, Müslüman olsun, gayri Müslüm olsun Kur'anı dindiklerinde onların üzerinde büyük bir etki oluşurdu. Allah'ın kelamı olan yüce kitap onları kalplerini nakış ediyordu. Kur'an'ın sesi yükseldikçe, Mekke halkı akın akın müslüman oluyordu çember genişliyordu ve Kuran'ın sesi tüm dünyaya yayılıyordu. 

Müşrikler her türlü hilelere baş vuruyordu, kuranı inkar ediyorlar, bu Allah'ın kitabı değil bir insanın uydurduğu şeydir diyorlardı. Müşrik ve kafirler tüm ve kuvvetiyle Kur'an'ın o gün önüne geçemedikleri gibi ve bu günde de onun nurunu söndüremezler.
 Allah cc Ali İmran suresi  "O sana kitabı, gerçeğin ta kendisi ve öncekileri doğrulayıcı olarak indirmiştir; daha önce insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ve İncil’i indirmişti; furkanı da indirdi. Bilinmeli ki Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir"

Bu gün Avrupa ve emperyalist ülkelerde korkuları güneşten olanlar sermayesi buz olanlar, Kur'an'a el ve dil uzatıyorlar ve düşmanlık besliyorlar. Ataların ve babaların yolunu izlemekteler.  İsviçre'de bir heyet toplandı, daha önceki semavi olan kitaplarla oynadılar ayetleri değiştirdiler aynı şekilde Kur'an'ı Kerim ile de oynamak istediler ama unutukları bir şey vardı. Bu kitap Allah tarafında korunduğunu, çünkü Allah cc hicr süresinde" Şüphe yok ki Kur'an'ı biz indirdik ve şüphe yok ki onu mutlaka koruyacağız." 
Toplanan din düşmanlarının sözcüsü Kur'an-ı eline alıp ayağa kalkar. Kur'an'ı eliyle havaya kaldırıp ve şöyle diyor. Bizler bu Kur'an'ı Müslümanların arasında kaldırmasak biz onlara karşı galip gelemeyiz. İçlerinde biri biz bu Kur'an'ı Müslümanların içlerinden nasıl toplayıp kaldıracağız çünkü her bir müslümanın evin bir kaç Kur'an bulunmaktadır, mümkün değildir biz bu Kur'an'ı onların arasında toplayıp yok edemeyiz. Ayakta olup elinde Kur'an olan din düşmanı söz alarak, evet bende biliyorum bu kitabı Müslümanların arasında toplayamayız. Ama biz müslümanları öyle hale getireceğiz ki Kur'an' oların evlerinde olacak ve o kitap evlerinde olduklarında okuyup bir şey anlamayacaklar. Evet kendileri yapamadıkları bir başkaların eliyle gerçekleştirdiler, cumhiriyet döneminde Arapça kelimeleri kaldırıp yerine latince alfabe getirip bir gecede tüm insaları cahil bıraktılar. Müslümanların evlerinde Kur'an var ama onları Kuran'dan uzaklaştırdılar.

Kâfirler çok iyi biliyorlar, müslümanların hayatı kur'anladır. Kur'an'ı Kerim Allah'ın himayesi altındadır.  Ey din düşmanları siz iyi biliniz ki sizin istediğiniz olmayacak o nuru söndüremesiniz siz bu kininizle ölüp gideceksiniz. Bu Kur'an müminler için rehberdir.
Aydın Bal