Yine yıllar öncesinden kalma bir şiirim. İnsanın içine yönelmesini kış üzerinden tasvir eden satırlar... O zamanlar bu vasıta kış idi benim için. Umuyorum sizler de iç dünyanızın vasıtasını bulursunuz. Vicdanınızın elinde tuttuğu tokmağın sesi hep gür olsun... Keyifli okumalar...
YENİDEN YAPARIZ
Neden mi seviyorum kışı?
Haykırışı kalp duyarsa diye…
Ben değilim aslında isteyerek yapan,
İçim kapanıyor bana,
Bürüyor, bürüyor bir örtü gibi benliğimi.
Kanadığını unuttuğum yaralarım,
Sebepsizce bağladığım karalarım,
Sarıyor hepsini bir kuytuda.
Ben miyim mevsimlerde değişen?
Yoksa kaptanlarımı oldum rotalarını belirleyen?
Kırılıyorum.
Fakat üstümde bir bütün elbise,
Sanki hiç kırılmamış gibi görünüşüm,
Sanki hiç üzülmemiş gibi gülüşüm,
Hele bir gelsin kış,
Yakar, yıkar, bozar sonra da yeniden yaparız.
Bir Anka kuşu misali canlandırırız küllerimi,
Molozlardan yaparız yeni bir yalı.
Sonra yağmur şırıltısı eşliğinde, karanlık bir havada,
Kurarız mahkemeyi.
Oturturuz vicdanı kürsüye,
Veririz eline tokmağı.
Bırakırız yanına iki yardımcı.
Bir sağına bir soluna,
Bir akıl bir de kalp…
Ey vicdan birleştir onları…
Tek kar tanesi ayrılınca gök anasından,
Ben kavuşacağım kendime…