Geride bıraktığımız ve içine bir türlü yerleşemediğimiz bir yıl daha suya nispeten akıp gitti ömrümüzden. Zamanın yılları aylara sığdırarak insandan intikam aldığını düşünmüyor değilim bazen. Elimizi attığımız her şeyin iki gün sonrasına uyanıyoruz. Yetişemiyoruz, yetmiyoruz, yettiremiyoruz artık...

Yeni yıla giriyoruz ve insanlar bunu kutlamaya değer bir durum olarak görüyor. Tartışılır elbet...

Ancak durup bir düşünmeye ihtiyacımız var derim. Hatalarımızla yüzleşmek, yeni hedefler belirlemek ya da olmak istediğimiz insana biraz daha yaklaşabilmek adına kendimizde birtakım değişiklikler yapmak, sanıyorum gereği olmayan kutlamalar yapmaktan çok daha iyidir.

Zor bir yıl oldu, nice felaketler yaşadık, sayısız insanımızı toprağa verdik. Belki de bazılarımız istediği yerlere bile ulaştı. Bu yazıyı yazarken Filistin'de yaşanan katliamların da sonlandığını dile getirmeyi o kadar çok isterdim ki...

 Yeni yılın gelmesi bazı acıları hafifletmeye, unutmaya veya görmezden gelmeye yetmiyormuş. Umudun, duânın gölgesinde çiçek açmasını bekleyeceğiz...

Bu yılın sonunda zamanın fazla hızlı akmasına itafen bir yazı bırakmak istedim. Söyleyecek çok şey var aslında ama bunların hiçbirini dillendirmenin gereği yok. Farkındalık kavramı aklı selim her insana verilmiş bir meziyet. Yeter ki kişi kendini kandırıp at gözlüklerini takmasın. "Yeni yıldan umudum.." diye klişe bir cümleyle sonlandırmak istemiyorum. Çünkü umutlarımızın, duaların kalbinde gerçekleşeceğine inanırım. O yüzden yeni yıla güzel bir dua bırakarak bitirelim...

 Hakkımızda hayırlı olanın gönlümüze razı geldiği, bebek ve çocukların acımasızca katledilmediği, sosyal çürümenin bir nebze olsun durduğu ve karakter terazimizde vicdan ve ahlakın her daim ağır bastığı, "farkında" bir yıl olsun umuyorum. Sağlıcakla kalın.